tarihi transferlerle dolu.
Yapıldığı anlarda da hep anlayış görmüş.
Nelere şahit olmadık ki geçmişte!
Milletvekilleri gitti, geldi.
An geldi bir dönem önce bir başka partinin mensubu olan belediye başkanları sonraki seçimde bir başka partinin amblemi altında seçime girdi.
Aynı şeyleri ilimizde de yaşadık.
Hatırlayın yakın geçmişi, Anavatan Partisi’nden belediye başkanı seçilen Yusuf Ziya Yılmaz daha sonra iktidar partisi AK Parti’den aday olup seçilmişti.
Dolayısıyla siyaset arenasında bu tür transferler demeyeyim de değişimler olur.
Geçmişte oldu, bugün de oldu, yarın da olacak!
Dolayısıyla bugünlerde fısıltı gazetelerinde dillendirilen bazı dedikoduların kamuoyuna ve ilgili parti destekleyicilerine çok rahatsızlık vermemesi gerek.
Nedir o?
İYİ Parti mensubu, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret etmiş.
Etmişse etmiş, ne olmuş yani?
Hangi niyetle olduğunu bilemem ama diyelim ki herkesin anlamaya çalıştığı niyetle gitti.
Yani, AK Parti’ye geçmek niyetiyle geldiğini söyledi.
Ne var bunda?
Adam gelmiş yüz milyonlarca borcu kucağında bulmuş.
Devletin alacaklı kurumları bir dönem önce pas geçtikleri borçlar için gırtlağına çökmüş.
Yatırım yapacak para da yok.
Nefes alacak alan da…
Belki faraziyedir bu söylediklerim ve ziyaretin düşündürdükleri…
O zaman size Samsun’un geçmişini bir hatırlayın, derim.
Nasıl idare etti Yıllarca Yusuf Ziya Yılmaz?
Hep iktidar partisine oynayarak.
Yoksa o kadar borçla orada tutunabilir miydi?
Bu kadar borç varken yeni yatırımlara yelken açabilir miydi?
Onun için Demirtaş’ın ziyareti belki çok masumane bir nezaket ziyareti de olabilir.
Diyelim ki değil!
“Ben gelmek istiyorum” diye gitti.
Demirtaş, MHP’li değil mi?
Hizmet edebilmek için yeniden partisine dönerse ne olur?
AK Parti’ye geçmişte küfür edip, Mevlana gibi döne döne çok büyük makamlar elde eden zatı muhteremler geçmişken, Demirtaş bugün Cumhur İttifakı ortağı olan geçmişteki partisine dönse ne olur?