HİÇBİRİMİZ farkında bile değiliz.
Dolar arttı…
Euro uçtu…
Borsa çöktü…
Maaşlar eridi…
Açız, yoksuluz…
Geçinemiyoruz…
Yok mu sesimizi duyan, huu?
Birileri önümüze pişirip pişirip bir şeyler sürüyor.
Biz de ne olduğumuzu anlamadan her şeyi bırakıp onların derdine düşüyoruz.
Kimimiz avazı çıktığı kadar bağırıp, feryadı figan ederken…
Kimimiz gelişmelere bahane üretmeye harcıyoruz zamanımızı…
Oysa o kadar kıymetli ki o boşa geçen ve başkaları için tükettiğimiz zaman.
Bize öylesine lazım ki…
Arkamızda bıraktığımız koskoca bir geçmişin farkına bile varamıyoruz.
Bırakmışız her şeyi bir kenara…
Siyasetten, çatışmadan, tartışmadan beslenen kimilerinin derdine düşüyoruz.
Bu lafım hepimize;
Yok mu kendinize ayıracak zamanınız?
Kendinizden bu kadar mı ayrıldınız?
Ne zaman öğreneceksiniz bu hayatı kendiniz için yaşamayı?
Her batan güneşin hayatınızdan bir gün daha çaldığını ne zaman fark edeceksiniz?
Baksanıza sağınıza, solunuza…
Ne kadar dost, arkadaş, eş, akraba yitirmişiz?
Onlarda bizim gibiydi sağlıklarında…
Ama gün geldi bir baktılar ki daha doğrusu bakamadılar ki…
Sarıp, sarmalamış binmişler imamın kayığına…
Dünyadan elinizi, ayağınız çekin.
Yaşadığınız dünyanın meselelerine sırtta dönün demiyorum.
Ama birazcık kendinize bakın.
Kaç güneş doğup, batacak bilmiyoruz elbette bizler için...
Yaşayacağınız günlerin kıymetini bilin.
Güneş, bir gün bizim içinde son kez batacak, bu kesin.
Hala farkında değiliz.
Hayatı terk edip, gideceğiz gözüm, kaşım derken…
Hayırlı bir ömür soluk aldığınız müddetçe ve…
İyi bir hafta sonları dileklerimle…