İNSANOĞLU her şeyi görür, yaşar bu hayatta.
Çilenin her türlüsü ile tanışır.
Ufacık bir gülümsemeyi, o nedenle mutluluk sanır.
Hayat, kimse için kolay bir süreç değil elbette…
Her günü, yeni bir mücadele...
Hele hele bir başına atılmışsanız o serüvene…
Birçoğunuz gibi ben de öyle yaşadım işte…
Hayatın tüm kahpelikleriyle mücadele ettim.
Daha yolun başındayken yedim en büyük kazığı.
Yılmadım ama…
Yıkılmadım…
Direndim…
Yeniden, yeniden dirildim…
Bugün yaşama dair elde ettiklerim o büyük çilenin ürünüdür işte…
Bu çileye ailelerimizi hiç ortak etmeyiz değil mi?
Onları gördüklerinden ayrı koymamak için gayret sarf ederiz.
Ben de bu yolu tercih ettim sizler gibi…
İki evladım var Allah bağışlasın adam gibi, insan gibi yetiştirdim.
Kimlik, kişilik sahibi olsunlar istedim.
Sağ olsunlar hiçbir yerde mahcup etmediler beni.
Hiç haram yemediler.
Hak etmediklerini istemediler.
Ellerinde ne varsa onunla iktifa edip bulundukları yerin hakkını vermeye gayret ettiler...
Ama geliştiler.
Kendilerini gerek çalışmaları ile gerekse kişilikleriyle sevdirdiler, saydırdılar.
İkisine de yıllarca büyürken sizler gibi aynı şeyi öğütledim.
Hayat zalimdir çocuklar.
Çiğ süt emmiştir insanoğlu.
Birileri çıkar karşınıza bilmeden de olsa hata eder.
İşte bir gün böyle bir haksızlığa uğradığınızı düşünürseniz asla üzülmeyin.
Dik durun…
Pes etmeyin!
Bilin ki, doğru ve hak her zaman yerini bulur.
Ama bugün.
Ama yarın.
Siz yeter ki, düzgün insan ve kendiniz olun.
Saygınızı, sevginizi, hayata tutunma arzunuzu, çalışma şevkinizi kaybetmeyin.
Gün gelir, birileri sizi fark eder!
Ama Malik!
Ama Halik!
Bilin ki;
Mükâfat sebattadır.
Düzgün ve dürüst kalmadadır…