ÖZGÜVENDİR insanı güçlü ve güvenilir kılan.
Ne yaptığını,
Ne yapacağını,
Nerede ne konuşacağını,
İnsanları nasıl etkileyeceğini,
Hizmet akdini sunduğu kentin ihtiyaç ve gelecek planlamalarını bilen bir siyasi her zaman güvenlidir,
Güven verir.
Bunun için donanımlı olmanız gerekiyor.
Bilgili olmanız gerekiyor.
Sivil hayatınızdaki başarılarla bu işin ehli olabileceğinizi kanıtlamanız gerekiyor.
Çevrenizi saran insan kalitesini iyi belirlemeniz gerekiyor.
En az sizin kadar,
Ehliyetiniz kadar,
İhtisasınız kadar elzem yanınızda taşıdığınız ve yol arkadaşı ilan ettiğiniz kimliklerin profili.
Buna dikkat etmediyseniz;
‘Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim’ özdeyişi işlerlik kazanır.
O zaman da, siz ne kadar güvenli ve güvenilir olduğunuzu düşünseniz de,
Daha başlangıçta çıktığınız yolda tökezlenirsiniz.
Bu seçim döneminde belirttiğim bu huşuların örneklemesini görüyorum.
Bazı adaylar var, tafralarından geçilmiyor.
Öylesi bakıyorlar ki ufka;
Kendilerinden başkasını göremiyorlar.
Seçim argümanlarını oluşturan profil ve sistemler arasında ayrım yapma aymazlığını gösteriyorlar.
Oysa onların görmezden geldiği,
Olsalar da olur, olmasalar da dediği kişi ve sistemler neler gördü neler.
Aslan gibi kükreyip, sonunda kuzu gibi melediler.
Dünyayı ben yarattım deyip, çöplüklerine geri döndüler.
O yürürken asfaltı inlettiklerini düşündükleri adımlarını nasılda yalınayak bir gürültüye(!) dönüştüğünü artlarında kimsecikler kalmadığında fark ettiler.
Siz, siz olun aslan ben, benim deneyin!
Siz diye bir şey yoktur.
Akıl vardır.
Bir gün sizdekinden fazla olduğunu göreceğiniz o akıl,
Emin adımlarla yürümeye devam eder geleceğe.
Sizse bir başınıza rüyadan uyanıp,
Çöker, sürünürsünüz.
Demem odur ki;
Özgüven iyidir.
Ama kişi kime, kimlere güveneceğini ve sırtını dönmeyeceğini iyi bilmelidir.
Zira gün gelir,
Özgüven gider,
Ömrünüz güvenmeyi unuttuklarınızı aramakla geçer.