AYLARDIR tüm dünyayı kasıp kavuran kovid-19 illeti bütün yaşantımızı alt üst etti.
Günlük yaşantımız değişti.
İş hayatımız değişti.
İlişkilerimiz, günlük alışkanlıklarımız değişti.
İşimiz, aşımız değişti.
Çocukluk değişti, çocukluk!
Ne okula gidebildiler…
Ne oyuna…
Ne sokağa çıkabildiler…
Ne de arkadaş edinebildiler.
Cumhuriyet kuruldu kurulalı ilk defa bir kuşak, ilkokul birinci sınıf öğrencisi çocuklarımızı okula gitmeden...
Sınıf nedir bilmeden…
Arkadaşları ile aynı sırayı paylaşmadan okumayı söktüler.
İyi niyetle söktüler diyorum.
Söktüler mi, sökmediler mi gerçekten bilemiyorum.
Ama büyüdüklerinde bu cedde lanet okuyacak bir mazi edindiler.
Nasıl olacak, nasıl devam edecek derken bir de baktık, akşamdan sabaha bir karar:
Tombala!
Okullara yüz yüze eğitim...
Herkes evinde mi?
Okullar hazır mı?
Öğretmenler hazır mı?
Servisler organize mi?
İnternetten eğitim yapıldığı için kent dışında olan aileler uyarıldı mı?
Akşamdan sabaha açılacak okullarına apar topar yetişebilecekler mi?
Hangi akıl bunu düşündü ve yürürlüğe girmesine sebep oldu işte ben onun aklından şaşarım.
Bir kuşağı doğmadan öldürdünüz.
Eğitimi, eğitimciyi çizgiden çıkardınız.
Nasıl bir akla hizmet ettiniz de kimseye danışmadan böyle bir halt ettiniz?
Öğretmeni var...
Öğrencisi var…
Ailesi var…
Hazırlığı var…
Sanırım herkesin düşünce hızına yetişeceğini düşlediniz.
Ama kusura bakmayın;
Halt ettiniz!