SEVDİĞİM kardeşlerim var; benim de sevdiğim.
Sağ olsunlar farklı bir yere koyarlar gönüllerinde…
Gönül zengini olduğumu bilirler.
Bilirler de gönül zenginliğimi bir de maddi zenginlikle süslemeye çalışırlar.
Aslında yakıştırırlar farklı yerlerde olmamı…
Maddi anlamda kuşkusuz, düşüncelerden uzak, biraz lüks ve kaliteli bir yaşam öyküsüdür yakıştırdıkları, mütevazi hayat serüvenime…
Oysa öyle bir lüksüm yoktur.
Sevmem de...
Kendim gibi olmayı…
Kendimce ve abartısız yaşamayı ilke edinmişimdir.
Ne imrendirmeyi…
Ne de saçma sapan savurganlıklarla ilgi odağı olmayı…
Mütevazi bir yaşam biçimini hayatımın her karesinde yaşam ilkesi olarak benimsemişimdir.
Dahası olabilir mi?
Çok daha farklı ve hayatı dolu dolu yaşayabilir miyim?
Belki evet ama gelecek adına hayır!
Ben, benden sonraki yaşamı güzelleştirmeyi umarak yaşayanlardanım.
İsterim ki benim yaşayamadıklarım yaşansın ardımdan…
İhtiyaçlar, gereksinimler ve zorluklar en asgaride olsun isterim hayatlarında…
Onun için yediğim her lokmayı...
Attığım her adımı hesaplar, düşünerek atarım.
Yanımda, yöremde yaşayanlarımın yemediklerini yemem, içmem.
Paylaşırım her lokmamı, boğazımdan geçmeyeceğini bilerek…
Oysa hiçbirimizin bildiği, imtina ettiği gibi değil bu dünya...
Sevdiğiniz, kıymet verdiğiniz kadar insan…
Önemsediğiniz, sırtınızda taşıdığınız kadar bir değersiniz.
Tek bir gün indirin sırtınızdan bakın görün, nasıl bir tekme yiyeceğinizi hayat bilip, değer verdiklerinizden…
Aramazsanız, aranmayacağınızı…
Sevgilerin göstermelik ve sözde kaldığını…
Nefsinizi körleyemeden sırt döndüğünüz her şey için yutkunup kenara koyarken aynı şeyleri tadanlar tarafından hatırlanmadığınızı…
Zevki ve güzellikleri keyiflerince yaşayanların, size hiçte ihtiyaç duymadıklarını...
İşlerine yaradıkları kadar insan olduğunuzu…
Israrla anlamamakta ayak direttiğiniz halde bu ömrü ne kadar da kendiniz için yaşayamadığınızı bir kez daha göreceksiniz.
Bilin ki kucaklayabildiğiniz kadar yakınsınız.
İstediklerini verebildiğiniz kadar sevilmiş gibi olacaksınız.
Gerçek ve hak ettiğiniz sevgi bu değil oysa…
Sevdiğiniz kadar sevgiye sahip değilsiniz…
Sizin onları düşündüğünüz kadar düşünülmüyorsunuz
Yarın yok olduğunuzda bile geride bıraktıklarınız kadar anılacaksınız.
Onun için bırakın sevgi, ilgi ve hatırlanmayı beklemeyi…
Fırsatınız varken imkanlarınızı kendiniz için kullanın ve yaşayabildiğiniz kadar hayatı yaşayın.
Ve hayatınızı anlamlı kıldığını sandığınız insanlar gibi yapın.
Onların zaten umurunda ve ilk sırada değilsiniz.
Yapabiliyorsanız, düşünüldüğünüz kadar düşünün hiç olmazsa…
Tabii hala sizsiz yapamayacakları gibi aptalca bir düşüncenin esaretinde yaşamıyorsanız!