YATIRIM yapmak kolay değil.
Hele hele çok alanda yalnız bırakılmış bir kentte yatırımcı olmak herkesin harcı değil...
Variyetli olabilirsiniz…
Büyüklerinizden yüklü miktarda miras kalmış olabilir.
Ama parayı elde tutmak bir maharet.
Akıllı kullanıp yatırımla üretmek ayrı bir maharettir.
Özellikle yatırımcının devletten, yerelden çoğunlukla hiç destek alamadığı bir şehirde…
Bizim çocukluğumuzda adı, sanı duyulmuş büyük aileler vardı.
Şimdi hepsini sayamazsam ayıp olur ama ilk aklıma gelen Makarnacı Ziya idi mesela…
Şişik soyadı bir başka aklımda kalan…
Sonrasında başka aileler…
Hala anlatılır, söylenir.
Eskilerde tüm Karadeniz’e hitap eden Samsun ekonomisinde sanırım başarılı olmak, o aileler için daha kolaydı.
Ama şimdi öyle mi?
Dövizin bir türlü dizginlemediği…
Enflasyonun bel büktüğü…
Ürettiği malın hammaddesine her dönemde çeşitli vesilelerle zam gelen yatırımcının başarısını küçümsemek mümkün mü?
Her türlü zorlukla başa çıkarak büyüttüler kendilerini…
Etrafları kalabalık haliyle.
Güçten, güçlüden yana olmak bir tarz ve kolaylık haline gelmiş artık.
Onlar büyük uğraşlarla verdikleri mücadeleler sonrası hem adlarını, hem ekonomilerini büyütürken, yanlarında yakınlarında olmak kolaycılığını terk etmeyenlerin istilasında olduklarını tahmin edebiliyorum.
İşte Yeşilyurt ailesi…
İşte Ulusoy ailesi…
Yaptıklarıyla ne kadar gurur duysalar azdır.
Geldikleri yere ulaşırken verdikleri mücadele, gösterdikleri azim takdire şayandır.
Nasıl başarıya ulaşırken yıllara sari olan çalışma ve başarı modelleri artık bir alışkanlık haline gelmişse…
Başarının yanında yer almak isteyen kolaycılara da alışacaklar ister istemez.