BÜROKRASİNİN kademelerinden zaman zaman hepimiz şikayetçi oluruz.
Onların içinde unvanlısı da olur, unvansızı da.
İşe girene kadar kırk takla atanlar masaya kurulduktan sonra geldikleri yeri unutur, kral kesilirler.
Karşılarında duran vatandaşa her şekilde tahakküm edebileceklerini düşünen bir davranış içine girerler.
Ben bugün bu sınıfa giren değil tam aksine liyakata uygun, mesleğinin, masasının hakkını veren iki teknik personelden bahsedeceğim.
Peşin söyleyeyim her ikisine de hayran kaldım.
Geçen hafta içinde Atakum Belediyesi iskan servisinde işim vardı.
Gittim iki genç masa başında.
Kendimi tanıttım buyur ettiler.
Oturdum işlemin bitmesini bekliyorum.
Bu arada iki dosya halindeki işlemimin gerekli yazışmalar nedeniyle iki saatin üzerinde sürdüğünü söylemeliyim.
Bu süre zarfında gelenin gidenin haddi hesabı yok.
Benim dosya adı Murat olan teknik kardeşimizin elinde ama bir türlü başını kaldırması mümkün değil.
Eline bir şey alan gelip bir şey soruyor.
Ya da o arada telefon çalıyor, cevap vermek durumunda kalıyor.
Üstüne bir de amirlerinin istediği bilgileri hazırlayıp onlara sunuyor.
Kim ne sorarsa cevabını eksiksiz alıyor.
Bu arada içeri yaşlıca bir bey giriyor.
Anlattığına göre sorununun çözülmesi biraz sor.
Aldığı inşaat ruhsatının süresi beş yıl ama iki yıl içinde başlamadığı için ruhsatın geçerliliğini yitireceğini bilmiyor.
Bir saat boyunca kardeşiz ona da dert anlatıyor.
Yetmiyor telefonda avukatına da bilgi veriyor.
Aradan üç saat geçiyor, o iki teknik kardeşimin ne birine yüzü asılıyor, ne de sorulan sorular cevapsız kalıyor.
Ben iskan servisindeki bu iki kardeşimin liyakatine, bilgisine, sabrına ve nezaketine hayran kaldım.
Başta müdürleri Nurşen hanım, Başkan Danışmanı Vedat Yılmaz ve Başkan Cemil Deveci’ye bir mesajım var.
Bu iki genci kutlayın ve taltif edin.
Bence her türlü ödülü hak ediyorlar.
Hani derler, “Her eve lazım.”
Ne mutlu ki, böylesi iki elamana belediyenizde sahipsiniz.
Ben de onları tanıyıp, özelliklerine şahit oldum.
Murat bey kardeşimde peygamber sabrı var. Allah razı olsun.