SİYASETTE deneyim çok önemli bir olgu.
Kazandığınızda da kaybettiğinizde de kişiliğinizi yansıtacak olgunlukta olacak bir davranış biçimini topluma yansıtmanız gerekiyor.
Zira siyaset kulvarında her yarış kademesinde bir öne çıkan oluyor.
Diğerleri ise kulvarın o kademesindeki tercihlerle sıralanıyor.
Bu tercihler tüm toplum katmanlarının düşüncesini yansıtmadığı gibi olası bir seçim yarışında sizin mutlak olarak öne geçebileceğiniz bir avantajı da yaratmayacaktır.
Seçim süreci, aday adaylığının başlangıcından genel merkezler tarafından aday açıklamasının yapılacağı güne kadar geçen süreç.
Dolayısıyla bu süreç zarfında yaşanan, cereyan eden her türlü olay ve gelişme bir detaydır.
Muhatapların kesinleştiren bir karara etki edebilir ama kesin sonuç çıkartmaz.
Ara gelişmelerin heyecanına kapılıp sonuca ulaşmış gibi hareket edenler sadece kendilerini değil destekçilerini de yanıltmış olurlar.
Aynen CHP’nin geçtiğimiz hafta sonu üyeler bazında yaptığı temayül yoklamasının sonuçlarının erken algılanması gibi…
Ne olmuştu bu temayülde?
İlçe başkanlığından istifa ederek aday adayı olan Serhat Türkel birinci, eski ilçe başkanı Turgay Özçelik ikinci ve sonrasında da Bayram Çelik, Cemil Deveci sıralaması gelmişti.
Fakat ne oluyor sonrasında;
Temayülde birinci olan Serhat Türkel sanki aday ilan edilmiş gibi bir gazeteye başkan adayı olarak ilan veriyor.
Bu kardeşimizi hiç tanımadım, karşılaşmadım.
Ama rahmetli babasını ve halen Atakum’da esnaf olan ağabeyini iyi tanırım.
Doğal olarak bu duruma tüm aday adayları itiraz şerhi koymuş.
Gazete Gerçek’in haberine göre il başkanı da ‘Doğru bir davranış değil’ diye demeç vermiş.
Kısa sürede olsa ilçe başkanlığına seçilmiş ve bu görevi yürütmüş bir siyasetçinin böyle bir konuda parti içi sürecin nasıl işlediğini biliyor olması gerekti.
Belli ki temayül sonuçları kendisini heyecanlandırmış.
Bir aceleci bir davranış içine girmiş.
Eh hal böyle olunca daha deneyimli olanlarda, ‘Parti Meclisi’nin kararı olmadan adaylı ilanı olmaz’ çıkışını yapmışlar haklı olarak…
Kİ bu konuda benim duyumum temayülde birinci çıkanla, mevcut başkan arasında bir halk oylaması yapılacağı düşüncesi var.
Aslına bakarsanız tüm aday adaylarının halk yoklamasına dahil edilmesi bence daha demokratik bir davranış ve işin doğrusu olur.
Nihayetinde bu bir parti içi meseledir.
Bu meseleyi kendi yöntem ve kurallarıyla çözeceklerdir.
Elbette benim herhangi bir aday için kamuoyuna fikir beyan etmem mümkün ve doğru değil.
Ben ancak kamuoyunun da bildiği ölçekte ve bana iletilen bilgilerle olayı değerlendirir ve söylemleri dillendirebilirim.
Daha önce yazdığım ‘Atakum ortaya karışık’ yazım nedeniyle beni arayan çok değerli bir kardeşime de söylediğim gibi;
Zikredilen isimler partilerin içinden ne çıkartılmaya, duyurulmaya ve bana bir şekilde iletilmeye çalışılan isimler.
Elbette ki benim gönlümde olan isimler var.
Vakti zamanı gelince o desteğin gereğini yerine getiririm ama ‘Benim adayım budur’ demem kamuoyunu, yönlendirmem mümkün olamaz.
Adını kullanmadıklarımı da desteklemediğim, onaylamadığım anlamına da gelmez.