BU kelimeyi en çok zikredenlerden biriyim herhalde bu kentte.
Tükettiğim yıllar belki de huzuru en çok arayan insan listesinde ön sıraya getirdi beni…
Gerçi yaş itibariyle insanlar yaş aldıkça daha sessiz, daha sükunetli, daha huzurlu bir ortamı arar oluyor.
Sesten kaçıyor…
Gürültüden kaçıyor…
Kalabalıktan kaçıyor…
Ama nerede, hangi ortamda olursa olsun gerçek huzuru arıyor.
50 yılımı geçirdiğim sahilden o bölgelerin artık huzur ve sükunetten uzak kalması nedeniyle ayrıldım.
Şimdi daha yükseklerdeyim.
Daha huzurlu muyum sorusuna cevap vermek zor.
Zira sizi bu olgudan uzaklaştıracak herhangi bir nedenle hayat konforunuzu ve yaşam keyfinizi yeniden kaybedebilirsiniz.
Huzur, insanın sadece bir başına edinebileceği bir şey değil.
Devletin elinin değmediği, uzanamadığı her ortam sizi huzursuzluğa davet edecek anlamı yaratabilir.
Evvelsi gün gece yarısı, dün bahçedeyken bir sokak ötemden geçen bir polis aracı dahi kendimi daha güvenli, daha huzurlu hissetmeme yetti mesela…
Bu kentin her sokağında, her bölgesinde tüm vatandaşların huzur içinde yaşamak en tabii hakları…
Bunun içinde o sokakları, insanlar için huzurlu ve asayişle yaşanabilecek hale getirme zorunluluğu var.
Ki Samsun bu anlamda en şanslı illerden birisi.
Samsun Valisi Zülküf Dağlı’nın, ‘Samsun’da suç aydınlatma oranı % 95, kişilere karşı işlenen suçlarda ise % 97’ olarak açıklaması gerçekten önemli bir başarının teyididir.
Yine kişilerden kaynaklanan ufak tefek olaylar az da olsa huzurumuzu kaçırsa da, kent genelinde böylesi bir başarının elde edilmiş olması kent halkının kendini güvende hissetmesine yetecek bir başarı öyküsüdür.
Daha önce defalarca güvenlik güçlerimizin kent huzurunu tesiste, asayişin sağlanmasında ve diğer suç teşkil eden olaylardaki başarılarını defalarca yazdım.
Dün Sayın Valinin açıklaması da bu başarılardan birisidir.
Emeği geçenlere teşekkür ederim.