KİMİ ne kadar ilgilendiriyor bilmiyorum ama toplumun çözemediği hastalıklardan biri…
Bizim insanımın nedense kuvvete, kaba kuvvete ve görüntüyle güçlü görünmeye ilgi duyuyor.
Oysa gücün sınırı yok.
Her şeyin bir üstü var.
Gücün de…
Güçlü görünmenin de…
Bu hobinin diyelim örneklerinden biri, herkesi korkutan köpek türlerinden birini beslemek.
Pitbull dahil 5 köpek türü bu tarifin içine giriyor.
2010 yılında bir pitbull saldırısına uğrayarak bedeni paramparça olan vatandaş yakınlarının başvurusu üzerine TBMM tarafından bu tür köpeklerin toplatılmasına dair bir karar alınmıştı.
Bu karara uymayanlar hakkında 5199 sayılı kanunun 28’inci maddesine göre idari para cezası uygulanıyor.
Bu işi çözüyor mu derseniz, çözemediği 8 Ekim günü 12 yaşındaki bir kız çocuğuna saldıran pitbull nedeniyle çocuğun bedenine 60 dikiş atılıyor.
Yasa var ama takan yok.
İçler acısı bir durum.
Bununla ilgisi olmayan bir başka konuda daha yasa ve kuralların hiçe sayıldığını görüyoruz.
Hadi köpek olayında muhataplar diyelim ki cahil, kendini köpeğinin gücüyle topluma satmaya çalışan zavallılar.
Ama bu kez muhataplar kim, biliyor musunuz?
Ne yazık ki eğitimciler!
Şubat ayından beri bir pandemi süreci yaşıyoruz.
Bugünlerde pik yapma sürecine girdi.
Vaka sayısı arttı.
Hasta sayısı arttı.
Yoğun bakımda tedavi gören sayısı arttı.
Ölümler arttı.
Bilim adamları, sağlıkçılar yırtınıyor.
‘Ama dikkat edin’ diyorlar.
Neye?
Sosyal mesafeye…
Maskeye…
Sosyal mesafe olmaksızın, maske tek başına koruyamıyor.
İl Milli Eğitim Müdürünün de katıldığı bir toplantıda ne yazık ki 17 ilçe milli eğitim müdürüne bakıyorsunuz maskeler tamam da sosyal mesafe hak getire.
Bunu çocuklarımıza en yakından anlatması geren eğitimcilerin tavrı içler acısı değil mi?