YEREL seçim sathında artık her şey mubah gibi.
Adayların açıklanması geciktikçe kıyıdan, köşeden ne kalmışsa piyasaya sürülüyor.
Geçmiş defterleri karıştırmak kimin ne kadar işine yarar bilemem.
İnsan olan hata yapıyor.
Hata da bir gün karşısına çıkıyor.
Sivil hayatta olsa çok takılmaz insan.
Ama siyaset sayfalarına girdiğinizde sanırım rakiplerinizin elini zayıflattığınızı düşünüyorsunuz.
Kendi hayatımda bu tür şeylere çok maruz kaldım.
Ben yaptığımı saklamam.
Alenen yaparım.
Dolayısıyla da birileri aradan zaman geçtiğinde onları pişirip sofraya servis ettiğinde hiç umurumda olmaz.
Yine de belli mevkilerde olan, halkın karşısına çıkmayı düşünenlerin daha seçici, daha dikkatli olması gerekiyor.
Senin, benim anlayışla baktığıma halktan birilerinin aynı hoşgörü ile yaklaşması mümkün olamayabiliyor.
Olayı kaşımamak için isimlendirmiyorum.
Zira siyasette ortam git gide ısınıyor.
Bakın mesela ilimizde çoğu ilçe belediye başkan adayları henüz açıklanmadı.
Açıklanmadığı gibi en baştan kullanılması gereken yöntemler şimdi kararsız ve kırıcı olmak istemeyen genel merkezler tarafından siyasetin mutfağına sürülüverdi.
Gerek Cumhur İttifakı gerekse muhalefet hala birçok büyükşehirde adaylarını açıklayamadı.
Açıklayamadığı gibi birçok büyükşehirde temayül yoklamalarına sarılıverdi.
Aynen CHP’nin Samsun’da Atakum’da yapmaya çalıştığı gibi.
Seçime 74 gün kala aday adayları için üyelere sorulacak.
Niye?
Bu kadar zaman kaybı niye?
Elinizdeki tek belediyeyi kaptırmak düşüncesi size hoş mu geliyor?
Bunu derken iktidar kanadının da farklı bir davranış sergilemediği ortada.
Milletvekillerinin kendi düşünce ufkunda olanları aday yapma çabası orada da hakim.
Hal böyle olunca işler kızışıyor.
Halının altındakilerde ortaya dökülerek avantaj senaryoları sergileniyor.
Her iki taraftan da kim aday olur, kim seçilir bilemem.
Kimse kimseyi kırmadan.
İncitmeden bir seçim ortamını tesis edip, halkı hayata döndürsün yeter.