SANIRIM bu konuda ülke olarak notumuzun iyi olduğunu iddia etmek bence komiklik olur.
Zira biz zaten anlayış konusunda sınıfta kalmış bir ülkeyiz.
Kendimizi haklı çıkartmak zaten başlı başına bir ego iken, o hakkı kadına tanıdığımızı iddia etmek çok da inandırıcı olmayacaktır.
Zira biz her şeyi laf ola beri gele gibi düşünen ve uygulayan bir toplumuz.
Geçmişten beri kadın-erkek eşitliğinden bahsedenlerin, iş eyleme dönüştüğünde hiç de böyle bir davranış içine girmediği bir realitedir.
Şayet öyle olsaydı bir kurumsal yapıda, bir siyasi oluşumda, bir dernek yapılanmasında her şey eşit olur, tüm üyelikler erkek, kadın yarı yarıya bölüşülürdü.
Eh, böyle olmadığı kesin.
Ama bugün bakın hep erkek egemen tüm yapıların temsilcileri kadınlara ne kadar değer ve öncelik verdiklerini…
Onları nasıl baş tacı ettiklerini anlatacaklar.
Çünkü bugün ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ ve herkes onların gururunu okşayacak bir söz bulma yarışına girecek.
Kimileri bir hediye…
Kimleri bir gül, bir karanfil gönderecek.
Sonrasında her şey yine asli fikirlere dönecek ve kadınlara ‘Verilenle iktifa et’ denilecek.
Burada asıl görev kadınlardadır.
Sadece cinsiyet farklılığıyla öncelik almaktan kaçınıp aklıyla, zekasıyla, bilgisiyle her makamı, her konumu, her iltifatı hak ettiğini gösterecek.
Yani sadece bir dişi değil, toplum içindeki yeri, davranışı ve özgüveniyle bir kadın da olduğunu kabul ettirecek.
Şahsen kendisini idare eden, kendi ayakları üzerinde duran, bir erkeği yönlendirecek ve yönetecek irade ve bilgiye sahip olan kadınlara hayranım.
Hepsinin de aynı şartlara haiz olmasını diliyorum.
Bu tarife, bugün itibariyle tüm kadınlarımızı sokmak mümkün değil.
Çünkü şartlar eşit değil.
O nedenle kendini yetiştirme imkânı bulan veya bulamayan…
Toplum içinde yer edinen veya edinemeyen…
Konumu ve işlevi itibariyle saygı gören veya göremeyen tüm kadınlarımızın günün ayrım yapmaksızın kutluyorum.
Kadına verilen değeri sözelden çıkartıp, icra safhasına geçirenlere de ayrı bir takdir sayfası açıyor ve kutluyorum.
Bu nedenle Avrupa Birliği tarafından desteklenen ‘Kayıtlı Kadın İstihdamının Desteklenmesi Projesi’ olan ‘Women-Up’a, İstanbul ve Ankara’dan sonra Samsun’da da hayatiyet kazandıran SGK İl Müdürlüğü ve SGK Kayıt Dışı İstihdamla Mücadele Daire Başkanlığı’na kadınlarımıza yönelik bu çabaları için teşekkür ediyorum.
Bazen kendimizi anlatamıyoruz belki onlara ama kadınları korumak, hakları olan her şeyi onların istifadesine sunmak ve toplum içinde en başta yer bulmalarına çaba sarf etmek her ahvalde ilkelerimiz arasında olmalıdır.
‘8 Mart tüm kadınlarımıza kutlu olsun derken onları anlamakta bize görev olmalı’ diyorum.