14 MAYIS SEÇİMLERİ gün be gün yaklaşıyor.
Her geçen gün seçime giden yoldaki adımlar bir bir geçiliyor.
Bakın mesela 9 Nisan, seçim yolundaki önemli adımlardan biri.
Partiler milletvekili listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na verecekler.
Tabii MHP’nin bu konudaki atak davranışını ayrı tutuyorum.
Çünkü onlar listelerini dün açıkladılar.
Sanırım bu iktidardaki ortaklarına bir emrivaki idi.
Malum nedenle ortak liste içinde yer almamak düşüncelerine anlayışla bakıyorum.
MHP 1. sıra Prof. Dr. İlyas Topsakal’ın baba ocağı her ne kadar Ladik olsa da benim gönlümde ithal aday.
Dünkü yazımda bu düşüncelerimi;
“Samsun listelerine yazılmaya çalışılan,
Ya da bir şekilde öne sürülerek, kamuoyunun isimlerine alıştırılmaya çalışıldığı isimleri okuyorum.
Yerelde yıllardır siyaset yapan.
Partilerine, partililerine, Samsun’a kendi çaplarında iyi, kötü hizmet üretmeye çalışmış yerel yöneticilerin isimlerini okuyorum.
İl başkanlığı yapmış.
İlçe başkanlığı yapmış.
Veya yönetimlerinde bulunmuş.
En azından kim olduğunu bildiğimiz, tanıdık isimler var.
Eh bakıyorum, onlar varken ‘Ankara’dan abim geldi’ misali ısmarlama, ithal adayları kent insanına dikte etmeye çalışıyorlar.
Neden?” diye sorarak yorumlamıştım.
Bugün de aynı soruyu soruyorum.
Neden yıllardır yerelin kahrını çekmiş eski İl Başkanı Abdullah Karapıçak değil?
Bu radikal örnekten vermek istediğimiz mesaja geçelim isterseniz.
Siyaset gönülden yaptığınız ama gönlünüze göre gelişen bir süreç değil.
Karapıçak gibilerin yaşadığını diğer partilerin listesinden aday adayı olanlar da yaşayacak ve kırgınlıklar olacaktır.
Dünyanın sonu değil ama…
Sizi siz yapan özelliklerinizi, sizi bugün değerlendirmeyenlerden değil hizmet ettiğiniz toplumdan aldınız.
O nedenle, kırgınlıklarınızı bir kenara bırakıp, olduğunuz yerden de siyasete hizmet etmeye devam edebilir.
Hatta daha da önemlisi taht kurduğunuz halk gönlündeki yeri korumaya, geliştirmeye devam edebilirsiniz.