SİYASET kazanının kanıyor olması büyük memnuniyetsizliklere gebe oluyor.
Hani bir şarkı var;
‘Yıllar yorgun, ben yorgun.
Boşa geçti seneler’ diye…
Günlerini boşa geçiren siyaset erkanı çeşitli tepkimeler içerisinde kendilerine yeni bir yön çizmek zarureti hissediyor.
Örnek vermek gerekirse;
Atakum’dan aday gösterilmeyen Belediye Başkanı Cemil Deveci’nin bir çatı adayı olacağı duyumları yüklenmişti fısıltı gazetelerine…
İYİ Parti merkezli diğer küçük muhalefet partilerinin de içinde olacağı oluşumda bekleniyordu Deveci’nin adaylığı…
Ama orada da bir sürpriz yaşandı.
Mazisinde Atakum Belediye Başkanlığı bulunan Adem Bektaş bir anda İYİ Parti adayı olarak açıklanıverdi.
Açık söyleyeyim ben bu atılımı İshak Taşçı adına da bekliyordum ama ibre bir anda Bektaş’a döndü.
Şimdi herkes neredeyse kağıt kalem elde hesap yapıyor.
Bu konuda en çok müşteki olanlar AK Partililer…
Zira siyaset sahnesinde yeni bir isim olan AK Parti Adayı Özlem Maraş karşısına çıkan Adem Bektaş’ın AK Parti oylarının önemli bir kısmını alacağı endişesi en iyimser partililerde bile yaşanıyor.
Fakat bu gelişmeler arasında en çok dikkatimi çeken olay, AK Parti taraftarlarının ilk kez tercih edebilecekleri bir CHP’li adayı çıkmamasından yakınmaları…
Bunda en büyük etken,
Yine onların beyanına göre yazıyorum;
Kendi adaylarını yetersiz görmeleri…
İktidar partisinin koyu taraftarı olduğunu bildiğim bir ailenin yüzüme karşı direkt söyledikleri şu;
‘İlk kez bir CHP’li adaya oy verebilirdik. Onlar da çıkardıkları adayla ayaklarına sıktılar.’
İlk elden şahit olmadığım için hiçbir aday için ön yargılı bir karara hükmetmem mümkün değil.
Doğru da değil.
Ama çok net söylüyorum;
Atakum’da hiç kimse ama hiç kimse gelişmelerden memnun değil.
Ne çıkamayan adaylar…
Ne de oy verecek seçmen!