DÜN Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’ne yaptığım ziyaret sonrası izlenimlerimi paylaştım sizlerle.
Öncelikle bir teknik adam olarak rahat ve konforlu bir çalışma alanının ne olabileceği konusunda fikir ve bilgi sahibi olduğumu söylemeliyim.
Zira benim salı günü gördüğüm çalışma ortamından bir diş hekiminin, sağlık personelinin ve oraya diş sağlıklarına kavuşmak için giden vatandaşlarımızın memnun olduğunu, memnun kaldıklarını söyleyebilmek mümkün değil.
Ağız ağza gelen hasta ve hekim…
Küçücük odada sekretarya görevi gören sağlık personeli ile yan yana durmak mecburiyetinde kalan vatandaşların sıhhi bir ortamda olduklarını söylemekte.
Aynı şeyi müracaat bankoları...
Klinik koridorları…
Özellikle radyoloji hizmeti veren bölümlerin bulunduğu alanları için tekrar edebilirim.
Ben bir gün ve iki saat için gittim ve çıktım o hastaneden.
Ama diş hekimleri, yardımcı sağlık personeli, hastane yöneticileri sizler, her gün orada bu manzara ile muhatap olmak mecburiyetindesiniz.
Yani benim yazdıklarım aslında sizler içindi.
O gün ayaküzeri yaptığım gözlem ve birkaç personel sohbeti ile tespitimin ne kadar haklı ve yerinde olduğunu gördüm.
Ama bununla iktifa etmeyerek gazetenin Haber Müdürü kardeşim Tolga Birgücü’den hastane içinde yetkili bir ağza konuyu açıp danışarak onlarında fikrini almasını rica etmiş.
Aslında Tolga yazıyı yazdığım gün hastanede görevli bir başka diş hekimi ile görüştüğünü ve kendisinin hastanenin bu formatından, işleyişinden ve hizmet yükünden son derece memnun olduğunu…
Tüm hastanelerin zaten bu şekilde görev yapmakta olduğunu ve şikayet konusu dar odaların da tüm hastanelerde aynı olduğunu söylediğini iletmişti bana.
Gördüğümle, duyduğum çakışmadığı için çok itibar etmemiş, bunu söyleyenin bir hastane yöneticisi olduğunu ve hastanesinin eksikliklerini beyan edemeyeceğini düşünerek söyleme itibar etmemiştim.
Dün şöyle bir araştırdım, sayın hekimin iktidar taraflısı bir hekim olduğunu öğrendim.
Ne tarafta olduğunun önemi yok.
Siyasi iradeye yakın durma tercihine de saygı duyarım ama çoğunluğun memnuniyetsizliğini belirttiği bir yerde en azından ‘Şöyle bir araştırayım. En azından basın ile paylaşmasam da kendi içimizde çalışma ortamının iyileştirilebilmesi için neler yapabilirizi’ düşünmeyi denese daha çok anlayışla bakabilirdim.
Ama durum hiç de senin kabullendiğin gibi değil sayın hekimim.
Sen siyasetle ters düşmemek için konuşmayı, durumu ve zafiyetleri kabul etmeyi tercih etmek zorunda kaldığını düşünebilirsin ama…
Görünen ve yaşanan bu değil.
Hepiniz sağlık anlamında risk altındasınız.
Bence bizimle paylaşmayın ama hem kendinizi, hem meslektaşlarınızı, hem de sağlık personelinizi sağlık anlamında daha sağlıklı ortamlarda çalıştırabilmek için neler yapmanız gerektiğini düşünmeye başlayın.
Hem de, bir an önce!