İZLEDİĞİM yetkili görünen bilgisizleri gördükçe bu kadar acının içinde bir komedya yaşandığını düşünmekten alamıyorum kendimi…
Televizyon kanalları haklı olarak belli dallarda ihtisas sahibi olduğunu düşündükleri kimlikleri ekranlarına çıkararak, kamuoyuna teknik bilgiler vermeye çalışıyorlar.
Akademisyenlere söyleyecek bir şeyim yok.
Nihayetinde tez dallarını ve yıllardır eğitimini verdikleri konularda sahip oldukları bilgileri paylaşıyorlar.
Ama isimlerinin önünde öyle sıfatlar var ki bazılarının…
Söylediklerini dinleyince, ‘insanlar bunların bilgilerine mi emanet’ demekten alamıyoruz kendimizi…
Yine de ‘Ekran cahilliği, ekran heyecanı’dır diye yorumlamak istiyorum.
Yoksa binalarımızı denetimlerine emanet ettiğimiz yapı denetimcilerin kendi aralarından kurdukları derneğin başına getirdikleri şahsın;
‘Yıkılan binaların arasında sizin de binalarınız var. Bu durumu nasıl açıklıyorsunuz’ sorusuna verdiği ‘kem küm’ cevabını bilimle, ilimle, ihtisasla açıklamak mümkün değil.
Böyle olunca da onların denetleyip onay verdikleri binaların ayakta kalmasına hakikaten mukadderat denilmez de ne denir?
Bugünlerde tartışılan ikinci bir konu; müteahhitlik konusu.
Zira bizim ülkemizde herkes müteahhit…
Parası varsa,
Bakkalı,
Çakalı,
Doktoru,
Tüccarı,
Terzisi,
Berberi, müteahhit!
Mühendis olmuşsun, mimar olmuşsun yetmiyor.
Parası olan bir başkasına mahkum oluyorsun.
Yıllar önce de bu tür tartışmalar olmuştu.
Parası olan müteahhitlik yapsa da yanından tüm yetkiye sahip olacak bir teknik adam bulundurmak mecburiyeti getirilmişti.
Ama onu da çözdüler.
Parayı verdiler ama teknik adamı işlerine karıştırmadılar.
Yani evrak üzerinde vardı teknik adam ama şantiyede müteahhidin borusu ötüyordu.
Eh, hal böyle olunca;
70 kişinin öldüğü bir binanın müteahhidinin söylemi doğal değil mi?
“MUKADDERAT!”
Adına ister cahillik,
İster bilgisizlik,
İster bilime saygısızlık deyin ama bu tür toplum düşmanları engellenemedikçe başımıza gelenleri ancak o kelimeyle izah edebilirsiniz;
Mukadderat!