HAFTALARDIR yurdumuzun yaşadığı deprem felaketi ve yaklaşan seçimler dolayısıyla bu minvalde yazılar yazmaktayım.
Onlara elbette devam edeceğiz.
Samsun’da ve ülke genelinde bize yansıyanı kadarıyla seçimin nabzını ve düşüncelerimizi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim.
Ama bugün müsaadenizle bir başka gündem ve başlıkla devam etmek istiyorum.
SAMSUNSPOR!
Çocukluğumun rüyası…
Gençliğimin ateşi…
Yetişkinliğimin görev alanı ve tutkusu Samsunspor…
Hayatımın en güzel yıllarından 11’ini bu kulüp ve takıma emanet etmiş,
Rahmetli Hasbi Menteşoğlu ve değerli ağabeyim Hakkı Tomaç başkanlıklarında geçen 11 yıl…
Güzellikleri…
Başarıları…
Hüsranları…
Acıları yaşadığım ve paylaştığım yıllar.
Öyle hatırlar var ki, kitap olur.
Öyle acılar ve hüsranlar var ki yürekleri deler.
Ve öyle hasretler var ki yangın olur.
Yakar, geçer…
Yıllar boyu lige çıkmanın, düşmenin sevinç ve hüznünü yaşadık bu kentte.
Yakıştıramadık elbette kendimize…
‘Düşenin dostu olmaz’ derler ama her dönemde sahiplenen çıktı.
Kent olarak, birey olarak binlerce teşekkürler hepsine…
Son dönemde bugünün başkanı Yüksel Yıldırım koydu elini taşın altına…
Fazlalar vardır.
Eksikler vardır.
Ama gün onları konuşa günü değil,
Kutlama,
Sevinme günüdür.
Sevgili camiam yıllardır beklenene nihayet kavuştu.
Önceki gün itibariyle artık hak ettiği yerde...
Süper Lig’de.
Emeği geçenlere…
Destekleyenlere…
Sevinenlere…
Milyonlarca teşekkürler.
Sevgiler ŞAMPİYON SAMSUNSPOR’a…
Sevgiler yürekten SAMSUNSPORLULARA…