HATAY da depremde yıkılan 250 daireli rezidansın müteahhidi, yurt dışına kaçmak için uçağa binmek üzereyken yakalanarak gözaltına alınmış.
Keza Gaziantep’te zemin katında iki kolonun kesilmesini gerçekleştiren iki kişi de aynı şekilde gözaltına alınmış.
Şimdi;
1-BİRİLERİNİN gözünü para hırsı bürümüş olabilir.
Bu amaçla uygulama zorunda olduğu projeyi terk ederek farklı bir uygulamaya da geçmiş olabilir.
Eldeki statik projeye göre demirleri hazırlaması gereken demirci, bazı detaylar zor geldiği için donatıların bazılarını es geçmiş olabilir.
Projenin muhteviyatına göre kullanılması gereken beton standardının altında bir tip seçilip, dökülmüş olabilir.
Kullanılan beton standartlara uygun olsa da, betonun rijitliğini sağlayacak olan vibratör uygulamaması yapılmamış olabilir.
Bütün bu saydıkların sıralamaya göre mesulleri tarafından art niyetle zaman ve para kazanma hırsıyla gerçekleştirilmiş olabilir.
Amma;
Tabliye kalıbı yapıldıktan sonra binanın statik projesini yapan mühendis,
Binanın tüm imalatlarında işin başından sonuna kadar şantiyede ve iş başında olması gereken şantiye mühendisi,
İl Şehircilik ve Çevre Müdürlüğü tarafından bina yapımını denetlemekle görevlendirilen yapı denetim şirketinin o binadan sorumlu teknik elamanı,
İl veya ilçe belediyelerinin yapı denetim ve kontrol müdürlüklerinde bu tabliyeye beton dökme izni veren teknik elaman,
Hepsi ayrı ayrı bu tabliyenin projeye uygunluğunu, demir donatısının projesine uygun döşenip, döşenmediğini kontrol edip, olur vermek mecburiyetinde olduğu bilinmez mi?
2- ZEMİN katında kolonları kesilen binada, bu yanlışlık birileri tarafından şikâyet edildiği halde,
Belediyesine sunduğu işyeri açma ruhsat dilekçesine eklemek mecburiyetinde olduğu ‘Bina Sağlamlık Raporu’ alınması gerektiğini kimse bilmez mi?
Kusurlu imalat yapanlar kadar,
Bilip, izin verenler!
Görüp, sağlamdır diyenler de suçludur.
Yani,
İş ve takip, kabahatini bilip, yurt dışına kaçmaya kalkanı yakalamakla bitmemeli,
Kademeli olarak bu silsile içinde olan herkese istisnasız uzanmalı.
Bu yapılmıyor veya yapılmayacaksa,
Yeni kara haberlere hazır olmak, yeni tabutlar ısmarlamak Türk Halkının kaderi olacaktır.
Bütün bu bilgiler ve sorumlular listesi elimizdeyken soruyorum sizlere;
NASIL OLUYOR da hala insanlarımızın depreme değil, hatalara, ahlaksızlıklara, yolsuzluklara, paragözlerin hırslarına mahkum edilip, can verdiği görülemiyor?