VALİ HÜSEYİN AKSOY dönemiydi diye hatırlıyorum.
Bir kısım Suriyeli göçmenin devlet politikaları gereği ikamet için Samsun’a getirildiğini duymuştuk.
Konuyu araştıran basına önce, ‘Böyle bir şey yok’ dendi.
Sonrasında Vezirköğrü’den sesler çıkmaya başlayınca, ‘ Devlet’in talimatı’ denilerek iş geçiştirilip, resmiyet kazandı.
Biz Samsun olarak yurdun birçok köşesinden göç almaya alışığız.
Zira Samsun herkes için yaşanacak bir kent.
Sosyal yaşam ve aktiviteler.
Davranış ve kültür zenginliği.
Mahallerinde, mahalle baskısıyla karşılaşanların huzur bulduğu bir yaşam ortamı sunması nedeniyle, gelenin bir daha geri dönmeyi düşünmediği bir kent aynı zamanda.
Dedim ya, buna alışığız.
Ama ne zaman ‘Savaştan kaçıyoruz’ muhabbetiyle Suriyeliler akın etmeye başladı.
Onları takip eden diğer ülke göçmenleriyle beraberde işin tadı kaçmaya başladı.
Farklı kültürler.
Farklı alışkanlıklar.
Farklı davranı modelleri.
Geldikleri yerin örf ve adetlerini benimsemeyen hatta benimsemek istemeyen, bazen bunu daha da öteye götürerek kendi yaşam anlayışlarını Türk halkına dikte etmeye çalışan Arap kökenliler, kentin huzurunu da bozmaya başladı.
İçişleri bakanlığı Göç İdaresi başkanlığının 11 Ağustos tarihli verilerine göre Samsun’da şkamet izni olan 20 bin 465,
Geçici koruma kapsamına ise 10 bin 206 Suriyeli var.
Diğerlerinin sayısını bilemiyorum tabi..
Ama aramızda oldukları ve tadımızı kaçırmaya devam ettikleri bir gerçek.
Samsun’da durum buyken diğer illerdeki sayılara bir göz atıyorum;
Amasya’da,666.
Ordu’da 2 bin 312.
Sinop’ta 397.
Çorum’da 1797 ve Tokat’ta 2 bin 626 Suriyeli göçmen var.
Yani hepsini toplayıp 3 le çarpsanız sayıları Samsun’dakine ulaşmıyor.
Niye, neden diye sorsam cevabı var mıdır, sizce?..
Nasıl bir konfor sunuyorsak bu kentte, çekip gitmeyi düşünmüyorlar bile!