SAMSUN’un tarihini bilenler 60’lı yıllardan sonraki değişime birebir şahit olmuşlardır.
Saathane Meydanı’nın hemen kuzey tarafında Havuzlu Kahve’nin duvarlarına kadar uzanan deniz…
Kumsalında barındırılan kayıklar…
Eski adıyla Irmak Caddesi…
Samsun’un ulaşım yollarından biri olarak kullanılan demiryolu...
Şimdiki Eğitim Araştırma Hastanesi’nin yerinde inşa edilmiş 1500 metre piste sahip olan havaalanı…
Mecidiye, Çiftlik caddelerinden ibaret gezi güzergahları...
Cengiz Topel Caddesi’nin hemen altında dereye kadar uzanan çiftlikler…
Kız Eğitim Enstitüsü’nün olduğu yere kadar sınırlanmış bir şehir…
Bugün Atatürk Bulvarı olarak andığımız güzergâhtan denize kadar uzanmış bir kumsal…
Yine 60’lı yıllarda yapılan liman ve fuar…
Eski stadyum sınırında sonlanan Samsun…
O günleri yaşamayanlar bugün ancak arşiv resimlerinde görüyor bunları.
Elbette geçmişten özlediğimiz şeyler var.
Mesela küçük büyük herkesin futbol ve basketbol oynadığı Koren’in bahçesi…
Mesela Çiftlik Caddesi’nin iki kaldırımında yükselen ağaçlar…
Hafta sonları mesire alanlı olarak kullanılan Kefeli Sami Çiftliği’nin çam ağaçlı yolu…
Yazın bütün Karadeniz’e hitap eden fuar…
İnsanların yüzde sekseninin birbirini tanıdığı bir Samsun…
Ve dahi birçok şey var özlemlerimiz arasında.
Ama şehirlerin kaderidir büyümek ve gelişmek.
Samsun’da bunu yaşadı.
Düşünen ve üreten beyinlerin elinde bugün birçok modern hizmetten istifade eden Samsun var.
Rahmetli Muzaffer Önder ile başlayan, daha Van’da görev yaparken Samsun aşkıyla yanıp tutuşan ve tayini çıktıktan sonra belediye başkanlığına seçilen Yusuf Ziya Yılmaz’ın bu anlamdaki katkıları inkar edilemez.
Her şey dört dörtlük demiyorum ama düşünmeden, projelendirmeden, üretmeden bir değişim yaratamazsınız.
Değişim isteyenlerin önünü açmadan yeniliklerle buluşamazsınız.
Şimdi bugünkü Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’de bir değişimin haberini, müjdesini veriyor.
Bence bu fikrin altında bir çapanoğlu bulmaya çalışmak yerine, yapacaklarını beklemek işin doğrusu.
Samsun’a yapılacak her katkı unutmayın ki önce halkın hizmetine sunulacaktır.
Kimsenin yaptığı cebine alıp, götürecek hali yok.
O nedenle, söylemlere biraz iyi niyetle yaklaşmakta fayda var.