HASTALIĞIM sırasında bir şeyleri kaçırmışım.
Aslında dişe dokunur şeyler değil de gündem oluşturmuş.
50 küsur yıllık dostum ve artık siyasetin duayeni olmuş AK Parti Yerel Yönetimler Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz bir basın toplantısı yapmış.
Ne zaman yapmış?
Kimler davetliymiş?
Ana konu neymiş?
Gerçekten bilmiyorum.
Ama Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de orada olmasını fırsat bilen bir basın mensubu, kabuk bağlamış bir yarayı yeniden deşmeyi denemiş.
Hani şu, zimmetine epey miktarda bir şeyler geçiren ve mahkûm olan Mali Hizmetler Daire Başkanı hakkındaymış.
Demir’in oğlunun arkadaşı olduğu söylentisi varmış!
Terme eski Belediye Başkanı Şenol Kul’un referansı varmışmış!
Falan filan işte…
Diyelim ki hepsi doğrudur veya yanlıştır.
‘Adam, oğlumun arkadaşıdır, bir belediye başkanının referansı vardır’, dememiş, personelinin yanlış yolda fark ederek devlete ihbar etmiş.
Mustafa Demir benim ahbabım değil.
Beş vakit görüştüğüm biri de…
Ama ne yapsaymış yani?
Tanıdık, referanslı biri diye üzerine su mu yutsaymış?
Yutmamış işte.
Olayı kapatma yolunu da seçmemiş.
Konuyu yargıya intikal ettirmiş.
Bakın sevgili arkadaşlar…
Sevgili dostlar…
Bir belediye başkanına soracağınız hatta hesap soracağınız bir yığın konu ve soru var.
Biraz kentle ilgiliyseniz…
Yapılanı, yapılmayanı takip ettiyseniz, düşünceleriniz o konulara yoğunlaştırır.
Sorularınızı da kente eksik kalmış ya da fazla gelmiş konular üzerinde yoğunlaştırırsınız.
Ben Sayın Demir’in avukatı değilim.
Koruyucusu falan da…
Ama yıllardan beri güttüğüm bir siyaset vardır bu konuda.
Siyasetçiye öyle sorular yöneltirim ki siyasetçi sorduğum sorularla sevildi mi, dövüldü mü anlamaz bile.
Tuttuğunuz ve yargılayacağınız yol, siyasetçileri hizmet yönüne sevk etmek ve odaklandırmak olmalı.
Havada kalacak ve önlemi alınmış konulara ilişkin sorularla bir yere varamazsınız.
O demişle, bu demişle de bir yere varamazsınız!