YARGILAMANIN başladığı yerde dostluklar hep tökezlemiş ve genelde de tükenmiştir..
Karşınızdakini dost kabul ettiğinizi söyleyip, anlamıyorsanız..
Önyargılı davranıp, hayat alışkanlıklarınızı devreye sokuyorsanız;
Bilin ki, etrafınızda yaratacağınız tahribatın telafisi olmayacaktır..
Bakmakla görmenin aynı şey olmadığını söyleyen sadece ben değilim.
Baktığını anlamayan.
Gördüğünü yorumlayamayan.
Okuduğundan ders çıkartamayan irade;
Sadece ve sadece kendisine hayat tarzı ve yaşam felsefesi olarak benimsediği önyargının tutsağı olacaktır..
Yorumlamadan dinlemeyi öğrenmek
ve
birlikte olduğunuz insanın konuşmasını sağlamak güçtür.
Sorunun anlatılması sorunu çözmeyebilir.
İyi bir dinleyici anlatan kişinin duygusal yükünü paylaşır ve sorunu çözmesi için güç toplamasını sağlar.
Önyargıdan kurtulun ve düşünceleriniz pozitif olsun;
Çünkü düşünceleriniz sözleriniz olur.
Sözleriniz pozitif olsun;
Çünkü sözleriniz davranışlarınız olur.
Davranışlarınız pozitif olsun;
Çünkü davranışlarınız alışkanlıklarınız olur.
Alışkanlıklarınız pozitif olsun;
Çünkü alışkanlıklarınız değerleriniz olur.
Değerleriniz pozitif olsun;
Çünkü değerleriniz KADERİNİZ olur..
Hayatı beraber paylaştığınız insanlar sizin duygu yükünüzü hafifletmek ve kendi duygularını işin içine katıp, yol almanızı sağlamak için vardır..
Duyguların olduğu yerde sadece;
Sevgi vardır.
İyi niyet vardır.
Anlayış vardır..
İnsanca yaklaşım ve paylaşım vardır..
O nedenle önyargılarınızı hayat alışkanlığı haline getirmekten vazgeçip;
Baktığınızda görmeyi.
Gördüğünüzde anlamayı..
Anladığınız da insanca sevmeyi.
Sevdiğinizde iyi niyet düşünceleri üretmeyi birer değer haline getirmeyi hedefleyin..
Ne diyor Gandi;
Alışkanlıklarınız pozitif olsun;
Çünkü değerleriniz kaderiniz olur.
Öyleyse;
Kaderinizi anlamsız önyargılara teslim etmeyin..
Mutlu pazarlar dileğiyle….
sanada mutlu günler zevkle okudum arkadaşım