YENİ bir hafta ve yeni bir umut.
Ligin henüz ilk çeyreği dolmasına rağmen zirveden bir hayli uzaklaşan Samsunspor için uyanışa giden yolda önemli bir doksan dakika olacaktı.
Hafta içinde Gökhan Karadeniz ve Mehmet Akyüz’ü kadro dışı bırakan Samsunspor’da sular durulacak mıydı, gerçekten merak konusuydu!..
Nurullah yine kaleyi devir alırken Boli’nin yerinde ise Yunus Emre vardı.
Bah’ı ileri uçta bırakan Samsunspor 4-4-1 düzeniyle maça başlarken Tomane’yi rakibin iki stoperi arasında oluşacak boşluklara asıl golcü olarak sokmayı planlamıştı sanırım.
Temposuz oynanan ilk yarı boyunca böyle bir fırsat olmadığı gibi aldığı her topu ezen ve acemice kullanan Bah, seyirciyi öylesine çıldırttı ki, hocası ilk yarının sonunda Alaaddin ile beraber onu dışarı aldı.
Sonra da sıra kendisinden çok şey beklenen ama sahada konuşmaktan başka bir şey yapmayan Yasin’e geldi.
İkinci yarıda ben niye kenardayım mesajı veren Fofana ve Saviçeviç’in oyuna dahil olması oyunun temposunu Samsunspor adına arttırdı.
Golde Fofana ile birlikte geldi.
67.dakikada kırmızı kart gören Orgil takımını on kişi bırakınca Samsunspor oyunun hâkimiyetini ele alır diye düşünenler yanıldı.
Zira bu dakikadan itibaren temposunu arttıran Manisa pozisyonlar bulmaya başladı.
Bunun nedeni uzun zamandır galibiyete hasret olan Samsunsporlu futbolcuların 1-0’ı koruma içgüdüsüyle hareket etmeleri ve kendilerine olan özgüveni kaybetmiş olmalarının getirdiği telaştı.
Maçın neticesinde kendisi gibi haftalardır galibiyet yüzü göremeyen rakibi karşısında kazanan Samsunspor biraz nefes alırken, şu an için en yakın hedef olan play-off grubundan uzaklaşmamış oldu.
İlk yarı uyutan, ikinci yarı biraz kıpırdayan oyun ilerisi için hala bir mesaj vermiyor.
Fuat Çapa’nın ve Samsunspor’un en kısa zamanda özgüvenli ve ne yaptığını bilen bir takım haline gelmesi önlerine koydukları hedefleri yakalamaları adına çok önemli.
Son sözüm, işler kötü gidince stada gelmeyenlere;
Bu takıma ruh kazandıracak ve canlandıracak olan sizlersiniz.
Yoksa, iyi günde herkes Samsunsporlu!