YAZILARIM kök saldı!
O yaşta ağaç kalmadı desem yeri.
Hadi, dilimde tüy bitti diye de ekleyeyim.
Bu kentin trafiği bildiğin sarmaşığa döndü!
İster doğudan batıya...
İster batıdan doğuya git.
Her kavşak felç durumda!
Dün saat 15.30’da Atatürk Bulvarı’na girdim eski Tekel kavşağından…
Liman kavşağına kadar kaplumbağa misali!
Saati özellikle verdim.
Çünkü memurlar işi bıraktığında yolun halini düşünemedim bile…
Gariplerim akşam olunca bir an önce soluğu evde almanın hesabını yaparken trafikte inim inim inleyeceklerini nereden bilsinler.
Bu kentin yetkili isimlerinden biri trafikte miydi o saatte bilmiyorum ama çaresiz bir ambülans sirenin sonuna kadar açmasına rağmen kendini atacak bir boşluk bulamıyordu.
İnşallah bu arada bir yangın ihbarı gelmez diye düşündüm.
Shell kavşağı, kördüğüm!
Cumhuriyet Meydanı kavşağı ha keza…
Belediye kavşağı zaten her zaman felç!
Allah oradan geçip yolunu bulacaklara kolaylık versin diye mırıldandım içimden…
Yıllardır affedersiniz af kurur dururum…
“Atatürk Bulvarı’na en az 5 kavşakta battı çıktı yol lazım” diye.
Sesimi kendimden başkasına dinletemedim.
Duysalar belki, “O, olmaz!” diyen biri çıkardı.
Şehir her gün büyüyor.
Nüfus plansız artmakta…
Trafik dört bilinmeyenli denklem!
Yollar malum...
Alternatifleri de…
Her geçen gün daha da şeye sarıyoruz.
Yarın bir gün durma noktasına geleceği kesin.
Yani aslında perşembenin gelişi çarşambadan belli.
Bu kente yeni trafik ilavesi düşüncelerinin varacağı sonuçları bir kez daha düşünün derim.
Katlı yol yapamayacağımıza göre yine bu yollardan geçip gideceğiz.
Tabii gidebilirsek!
Bu arada Trafik Denetleme Müdürlüğü’nden bir ricam var.
Böylesi yol ve trafikte biraz deneyimli memurları sokağa çıkarsanız iyi olmaz mı?
Hani diyorum, “Akıllı Trafik Sistemi’ne” geçene kadar hangi yolu açık tutacaklarına daha çabuk karar verirler düşüncesindeyim.