YAŞADIĞIMIZ hayat, içinde kısa bir dönem rol verdiklerine önemli fırsatlar sunuyor.
Başarı veriyor…
Başarısız kılıyor…
Acı veriyor…
Sevinç veriyor…
Acı çektiriyor…
Mutlu ediyor…
Mutsuz kılıyor…
Aslında hayat bize, yaşadığımız süreci bir bütün olduğunun kopyasını veriyor.
Bunlardan ders alın diyor.
Başarısızlıktan, başarıya…
Acıdan, sevince…
Mutsuzluktan, mutluluğa geçmek için gayret sarf edin.
Bir yol ama mutlaka bir yol bulun diyor.
Egonuzu bir kenara bırakıp, paylaşımcı olun diyor.
Kendinizi sevin ama bencil duyguların esaretine kapılmayın diyor.
Bencillik yalnız bırakır insanı bu hayatı yalnız tamamlayamazsınız, mutlaka kaynaşmayı becerin ve toplumun bir parçası olun diyor.
Ayıran, ayrıştıran olmayın birlik ve beraberliklere sarılın diyor.
Çünkü sizden sonra hayat bitmiyor, güneş yeniden doğuyor.
Ve insan nefes aldığı günlerden bıraktığı mirasla anılıyor.
Bu nedenle okuduğumda takıldım rahmetli Rasim Öztekin’in sözlerine ve yukarıdaki cümleleri kurdum dünyanın hükümdarı olduklarını düşünenlere…
Oysa biraz düşünmek gerek rahmetlinin sözlerinin üzerine;
“İşe gitmek için çıktığın eve bir daha dönememe.
Sabah sarıldığın kızını bir daha öpememe.
Sevdiğinden geriye bir not kalma ihtimalini unutma.
Çok sev.
Çok konuş.
Çok özür dile.
Çok affet.
Çok anı biriktir.
Çok sarıl sevdiklerine.
Hayat bir şeyleri ertelemek için uzun değil. Rasim Öztekin”
Her gün bir yıldızın daha bir daha dönmemek üzere kayıp gittiği dünyamıza bir iz bırakmak ve hatırlanmak istiyorsanız, siz sağduyusunu yitirenler...
Bir kez daha okuyun ve iyice düşünün bu sözler üzerine…
İyi hafta sonları ve sağlıklı günlerde buluşmayı diliyorum hepinize…