SİYASETİ anlamak mümkün değil…
Ama onu anlaşılmayacak hale gelen siyasetçiler…
Çünkü her şeyi, her gelişmeyi kendi menfaatleri ve değerlendirmeleri üzerinden değerlendiriyorlar.
Sonuç iyi ve bekledikleri gibi ise;
Kendi başarıları!
Yok değilse;
Siyasetin eseri.
Tabii siyasetin eseri tanımının içeriğini iyi anlamak ve açmak lazım.
Zira siyasi parti liderleri zaman zaman işbirliği çerçevesi içinde başka partilerle ittifak kurabiliyor.
Liderleri diyorum zira partinin genel ve ortak düşüncesinin bu karalarda daha doğrusu lider egemen bir siyaset anlayışında çok önemli bir rolü yok.
Son seçimlerde de böyle oldu.
Gruplaşan partiler, Cumhur ve Millet İttifakı olmak üzere bir ayrışma modelini seçtiler.
Başlangıçta umut veren bu birleşimler sonrasında şahsi kaprisler ve beklentiler nedeniyle önce çatladı.
Sonuçta da istenilen sonuçlara ulaşılmasının önünde engeller oluşturdu.
O süreçte kimse bu oluşumun yanlış olduğunu çokça seslendirmiyordu.
Seçim kaybedilince de özellikle Millet İttifakı cephesinde herkes eteğindeki taşı dökmeye başladı.
Ülkede, parlamentoda grubu bulunan tüm partilerin desteğiyle kazanılan Ankara, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlıkları için kazanılan o seçimler sonrası seslerini çıkarmazlarken…
Şimdilerde bakıyoruz, o bileşimin parçalarını vatan hainleri olarak yorumlayanlar olarak karşımıza çıkıyor.
Bunlardan birisi,
2019 Yerel Seçimleri’nde Samsun’da, ‘Seçimi Bir Bölen’ olarak nitelenen İYİ Parti Grup Başkanvekili Erhan Usta.
Köyünden eskiden aldığı 600 oyun, 20’ye düşmesini, köylünün, ‘Siz teröristlerle iş birliği yapıyorsunuz’ sözlerine bağlamış Sayın Usta…
Ben bu sözleri birkaç gün önce Sayın Genel Başkanı’ndan da duymuştum.
Sayın Akşener’de bir partiyi işaret ederek bu meyanda sözler sarf etmişti.
Ne zaman Ankara’da, bir genel başkan bir laf etse bakıyorum yerelde aynı sözler seslendiriliyor.
Bu da Türkiye’de siyasetin nasıl yapıldığının en önemli vurgusu;
Lider bugün ne diyorsa;
‘O, bugünün gerçeği…’
Yani, ‘Lider Siyaseti.’
Yani, tanım pek hoş olmasa da;
‘Sahibinin sesi!’