CUMHURBAŞKANLIĞI ve Parlamento Seçim sonuçlarının kentimizdeki yansıması başkalarını bilmem ama beni şaşırtmadı.
Bu kentin seçmen yapısı belli.
Değiştirmek için deprem bile yetmez.
Ezberlenmiş pusula adresleri sandık ezberidir aynı zamanda.
O nedenle de olağanüstü değişimler sunulmazsa bu seçmen fikrini değiştirmez.
Bakmayın siz o, ‘Atatürk’ün şehri, 19 Mayıs Kenti’ söylemlerine…
Sadece unvanı öyledir.
Söylemlere konu olabilir ama eyleme gelince ne 19 Mayıs kalır, ne Atatürk…
Ulu Önder’in bu kentin insanlarına çoğunlukla yaptıkları tercihleri öğütlediğini ve miras bıraktığını iddia edebilir misiniz?
İddia etseniz dahi onun mirasına uygun davranıldığını düşünebilir misiniz?
Edemezsiniz çünkü bu kent dahil genelde seçmen kitlelerinin yılların bedenlerinde yarattığı alışkanlıkları sürdürmek ve korumaktan gayri bir düşünceleri yoktur.
O nedenle de kaç seçim geçirirse geçirsin seçim sonuçlarını tersine çevirecek bir karar ve tavrı çok ama çok beklersiniz.
Elbette bunda yerel siyasetin ve onun üzerindeki vesayetle genel merkezlerin tutucu ve anlamsız hatta hadsiz davranışlarının etkisi de büyüktür.
Bu davranışların iktidarda çok sözü edilmez.
Edilmez zira bir iktidar gücüne sahiptirler ve onun devamından başka bir şey dilemezler.
Öyleyse asıl görev muhalefetin olmalıdır.
Ama nasıl?
Bugün Samsun’un önüne koyup hadi bunları seçin dayatması ile değil elbette…
Bu kentin tanımadığı…
Bu halkla beraber yaşamamış…
Bu insanların sorunlarından bihaber…
Ya parasını üst kademelere saçarak listeye girmiş.
Ya da ittifakların doğurduğu zorunlulukla başka partilerin mensuplarını kendi listelerine dahil ederek girilen seçimlerde başarılı olmayı beklemek…
Güneşin gece de doğmasını beklemekten öte bir hayal değildir.
Çok radikal bir örnek vermem gerekirse;
Mesela CHP üst yönetiminin, diğer parti mensuplarını kendi listelerine dahil etmek adına ilk gözden çıkartılması kararlaştırılan ilin Samsun olduğunu biliyor muydunuz?
Bu partinin gönüldaşlarının gerçekten partileri için özveriyle seçimde çalıştıklarına inanıyor musunuz?
Bu örneği çok radikal olması anlamında verdiğimi bilmelisiniz.
Nihayetinde sonuç ortada.
Niye böyle oldu diye tartışmak anlamsız.
Önemli olan hastalığın adını muhalefet adına doğru koymak ve o yoldan yürümektir.
Yoksa kendi adıma söylüyorum;
Bir seçim sonrası çıkan sonucu demokrasi hayranı bir fert olarak saygı ile karşılar.
Saygı duyarım.