DEPREM üzerine deprem yaşanan ülkemizde gözler geleceğe çevrildi.
Yarın deprem bizi vurursa ne olacak?
Ne önlem alacağız?
Kendimizi nasıl koruyacağız?
Kendi aramızda yaptığımız sohbette kardeşim Akın Özgün, ‘Evde para, altın tutmayın’ dedi.
Gerçi beni çok ilgilendirmiyor bu konu…
Para zaten yok da altın konusuna bakınca bir yüzüğüm bile yok.
Dolayısıyla evinde kasa ve içinde para, ziynet eşyası bulunduranların sorunu…
Tabii aslına bakarsanız asıl sorun ikamet ettiğimiz binaların durumu…
Depreme dayanıklı mı?
Öyle yapıldığı iddia ediliyor olsa bile acaba ayakta durur mu?
Hadi son yıllarda yapılan ve yapı denetim kontrolünde inşası tamamlanan binalar biraz güven veriyor.
Peki, ondan öncesi?
Bugün kime sorsanız, son yaşananlar gibi bir deprem Samsun’u vurursa mevcut binaların en az yüzde 60’nın ayakta kalamayacağı yönünde görüş hakim…
Böyle midir, değil midir?
Samsun’un tescillenmiş bir yapı stoku var mıdır?
Meslektaşım inşaat mühendisi Cevat Öncü’ye göre böyle bir stok yok.
Kimsenin de böyle bir çalışması…
Gerçi Öncü, ‘Biz Büyükşehir’e seçim öncesi teklif etmiştik ama bir dönüş alamadık’ demesine rağmen bu teklif ve talebin sadece Büyükşehir ile sınırlı tutulmuş olmasını bir eksiklik olarak görüyorum.
Aslında bir teklife dahi gerek yok.
Bugün herhangi bir belediyenin başkanı olsam ilk yapacağım iş, ilçemdeki yapı stokunu belirlenmesi…
Depreme dayanıklı olan veya olmayan binaların tespiti anlamında gerekli kuruluşlara talep iletmek olurdu.
Tabii bunu yapan, düşünen bir belediye oldu mu, ondan da bihaber yazıyorum.
Belki vardır, bizim haberimiz yoktur.
Ama henüz yitirilmiş bir şey yok.
Depremin zamanı yok ama…
Önlem almak ve gerekeni yapmak içinde depremi beklemeye gerek yok.
Kentimizde görev yapan yerel yönetim başkanlarının vakit geçirmeden bu konuya eğilmelerini ve attıkları adımları duymak istiyorum.
Onların talebi doğrultusunda deprem konusunda bilirkişi olan odaların ve mensuplarının kentin deprem haritasının çıkartılması konusunda istekli olacaklarını umuyorum.