ÜLKEMİZDE kuyruklar çok zaman iktidarların başını yemiştir.
70’li yıllarda böylesine yaşadığımız günler var.
Akaryakıt altın gibi olmuştu!
Benzinliklerin önünde uzun kuyruklar olur, alacağınız yakıt ise istasyon sahiplerinin insafına ve onların belirlediği miktar olurdu.
O yıllarda Gül-San Sanayi Sitesi Temel Çanakları ve Tuğla Duvar İkmal İnşaatı’nı yapıyoruz.
Karaborsa olan demiri daha ucuza kapatmak için Karabük formülünü geliştirmiş, kooperatif adına çıkarttığımız tahsis belgesi ile alışverişimizi oradan yapmıştık.
Beton işi öyle değildi ama…
O yıllarda bugün olduğu gibi hazır beton yok.
Ya torba çimento alacaksınız…
Ya da Ünye’den toz çimento alıp, şantiyenize kurduğunuz siloda depolayacaksınız.
Ama çimentoyu bulmak da yetmiyor o zaman…
Alacağınız çimento miktarının bedelini nakit olarak Ünye’ye, fabrikaya götürüp yatırmanız gerekiyor.
Sorun da o zaman başlıyordu.
Çünkü akaryakıt karaborsaydı, olan için de uzun kuyruklar vardı.
Sürekli alışveriş yaptığımız akaryakıt istasyonunda Ünye’ye gidiş-dönüşe yetecek kadar akaryakıt alabilirdiniz.
70’li yılların sonunda doğru bu kuyrukların siyaseti nasıl etkilediğini hep gördük ama hiç hatırlamıyorum ki akaryakıt istasyonunun önünde kuyruk var diye, benzine, mazota keyfi bir zam yapılsın.
Şimdilerde bakıyorsunuz, zam furyasından nasibini almayan hiçbir ürün yok.
Halk bu furya karşısında ekmek için, halk ekmeği…
Bazı gıdalar için Tarım-Kredi Kooperatiflerini…
Et ve süt mamulleri içinde Et ve Süt Kurumu’nu tercih ediyordu.
Ediyordu diyorum çünkü artık edemiyor.
Et ve Süt Kurumu oluşan kuyrukları mazeret göstererek mamullerine yüzde 48 zammı yapıştırdı.
Kurum başkanı da bu zammı kuyrukları eritmek için yaptık diye pişkin pişkin sırıtarak bir açıklama yaptı.
70’li yılları bilerek örnek verdi.
Çünkü ülkemiz o zaman Rahmetli Ecevit ve Erbakan Koalisyonunda, 74 Kıbrıs Harekatı’na imza atmış, Amerika’nın uyguladığı ambargolara karşın dimdik ayakta durmuştu.
Doğal olarak o günlerde bazı ihtiyaçların yokluğuyla karşılaşmak için bir neden vardı.
Peki, şimdi ne var?
Bu yüzde 48 zam neyin işi?
Rusya-Ukrayna Savaşı’nı uzaktan seyrediyor olmak bile zamlara yetti herhalde diyorum.