GÜNCEL bir konumuz var artık;
Biyokütle Enerji Santrali.
Mevzu olan her yerde söylediğim için gelişmeleri hiç yadırgamadım.
“Santral oylaması meclisten geçer” dedim.
Çünkü meclis üyelerinin hakikaten yapabilecek bir şeyleri yok.
Olay, onların iradesi dışındaki gelişmelere bağlı…
Sermaye gücünün olduğu yerde her şey sadece işi kitabına uydurmaktan geçer.
Yukarılardan verilen talimata yerel irade olarak karşı çıkmak zor, imkansız hatta mümkün değildir.
O nedenle, ‘Yerelde savunucu rolüne bürünmek mecburiyetinde kalanlara ve zararsızdır diyenlere kızmayın’ diyorum.
Karşı koyabilecekleri, alternatif fikir ve çözüm üretebilecekleri bir güçleri yok ne yazık ki!
Aynen sayın Vali’nin sahip olmadığı gibi…
Vali Osman Kaymak da basın mensupları ile buluştuğu gün santrali savunmuş.
‘Araştırdım.
İnceledim.
Hiçbir zararı yok’ demiş.
Daha doğrusu böyle demeye ikna edilmiş.
Tabii basın mensupları arasında bunu kabul etmeyenler çıkmış.
Bunlardan birisi de Genel Yayın Yönetmeni kardeşim Hayati Kaynar.
Söz istemiş ve, “Söylediklerinize hakikaten inanıyor musunuz?” diye sormuş.
“İnanıyorum” demiş Sayın Vali…
Kaynar devam etmiş, “Size bir soru daha sorabilir miyim” diye…
“Elbette” demiş Vali…
Kaynar, “Santralde 250 bin ton fındık kabuğu yakılacak. Bu kadar fındık kabuğunu bulabileceklerini siz kim düşündürttü?” diye sormuş.
Ben bu soruya Vali’nin cevap verebildiğini zannetmiyorum.
Geçen akşam Kaynar ile konuşurken, “Abi, 250 bin ton fındık kabuğu ancak 1 milyon ton fındıktan elde edilebilir. Karadeniz’de böyle bir imkan yok” dedi.
Şayet bu tespit doğruysa ki doğru…
Vay geldi başımıza.
Mobil santralden yaka silkerken şimdi ikinci bir hayırsız oğlumuz daha oluyor.
Onun için ben de sormak istiyorum Sayın Vali’mize ve konuda yetkili olduklarını düşünenlere:
-Karadeniz bölgesinin yıllık fındık rekoltesi ne kadardır?
- Mevcut rekolte ihtiyacı karşılayamayacaksa 250 bin ton fındık kabuğu nereden temin edilecektir
-Böyle bir imkanda mevcut değilse fındık kabuğu yerine santralde ne yakılacaktır?
Sahi söyler misiniz, ne?