RİYAKARLIK tüm yaşantım boyunca hayatıma sokmadığım hatta nefret ettiğim bir duygu.
Gerçeklere yaslandığım için çok şey, çok kişi kaybettim.
Bana neye mal olursa olsun gerçeklerden vazgeçmedim.
Tabii bunun acısını çekip, karşılığını da yaşadım.
Pişman mıyım?
Elbette değilim.
Gülmek istemiyorsam, gülmem.
Sevmiyorsam, seviyormuş gibi görünmem.
İstemiyorsam, arkadaş edinmem.
Beni ben yapan değerlerle yaşayıp, giderim.
Gösteriş yok.
Yalan yok.
Riya yok.
Niye yazıyorum bunları…
Seçim dönemi yaşıyoruz.
Ve bu dönem içerisinde sizin, benim hayatımıza sokmadığımız her şey seçim yüzlerinde fazlasıyla var.
Kucaklanan bedenler…
İki elle sarılıp, sıkılan eller…
Gözler gülerken, gülmeyi inkar eden yüzler...
Ben bunları çok yaşadım.
Biliyorum ki sizler de…
Hatta seçim çalışmalarında gülücükler, sevgiler dağıtanların seçimlerden sonra ‘Tanımazlar Sokağı’na taşındıklarına çokça şahit oldum.
Demem odur ki;
İnanmayın.
Size gülen yüzlere…
İtibar etmeyin.
Hasretle sarılan ellere…
Riyakârlıkla sarılan bedenlere…
Seçim biter.
Gülücükler de…
Sıkan eller de…
Sarılan bedenlerde, birer Aysberg olur!
Hepsi seçim döneminin sıcaklığıdır.
Seçim biter.
Onlar da biter.