BAŞLIĞA bakıp ne alaka demeyin…
Gerçekten çok alakalı.
Dilerseniz önce ilk kısım için yazayım, ikincisine söylenecek sözüm var elbet.
Biz bu kentte yatırım olsun diye çok kapı çaldık zamanında…
Sözümüzü duyuracak kimseyi bulamadık.
O nedenle, bu kente çakılacak her çivi nazarımızda itibar görür.
Ben işin siyaset kısmını bilmem.
İlgilenmem de...
Beni kentim ve içinde yaşayan insanların alacağı hizmet ilgilendirir.
Şimdi bir şehir hastanesi planlanmış.
Projesi ve ihalesi yapılmış.
Sinekten yağ çıkarmaya çalışan siyasilerin tavrı beni gerçekten ilgilendirmiyor.
Bu kent bir sağlık kuruluşu daha kazanacaksa…
O sağlık kuruluşunda Samsunlu hak ettiği sağlık hizmetini daha kaliteli yöntemlerle alacaksa…
Yapılan Samsun’un ekonomisine bir şeyler katacaksa…
O zaman ben, bu yatırımı takip eder, sonlanmasını canı gönülden isterim.
Bunu niye söylüyorum.
Bu kentte üniversite hastanesi var...
Devlet hastanesi var…
Özel hastaneler var…
Bakıyorum kadrolarına, üniversite veya devlet hastanesi çıkışlı doktor ve sağlıkçılar hastaneler arasında değişimle yeni kadroları oluşturuyorlar.
Siz hiç İstanbul, Ankara veya bir başka yerden ünlü bir doktorun Samsun’a gelip, hizmete soyunduğunu gördünüz mü?
Demem odur ki yeni bir Şehir Hastanesi’ne evet…
Ama kadrolar buradaki hastaneler gibi o ve yine kentteki hastanelerdeki doktor ve sağlıkçılardan oluşturulacaksa, bir kalite çekişmesinden uzak olacak oluşuma çok sıcak bakamadığımı peşinen söylemeliyim.
Yerel basına gelince…
Hafta içinde şehri ziyaret eden Sağlık Bakan’ının programına mesafe sorunu var diye alınmamışlar.
Aslında ciddiye alınmamışlar.
Ciddi ve güçlü görünmesini beceremeyen her topluluğun kaderi, hafife alınmak ve yok sayılmaktır!
Taş yerinde ağır değilse, çakıl taşı olur.
Çakıl taşı da akıntı neredeyse oraya doğru sürüklenir durur!
Bunu yerel basındaki kardeşlerimin çok ciddi olarak düşünmelerini ve kendilerine yön verecek, ağırlık kazandıracak yol ve yöntemlerini bulmalarını öneririm.