YERELDE yazmam gereken çok konu var ama deprem ile ilgili seyrettiklerimiz ilgimizin orada kalmasına neden oluyor.
Öncelikle hangi konuda olursa olsun medeni olmayı öğrenemiyoruz.
Cehalet ve pespayelik iliklerimize kadar işlemiş, kurtulamıyoruz.
Deprem kurtarma faaliyetlerine katılıp, yurtlarına dönen İspanyol ve Fransız Arama-Kurtarma Ekiplerini dinlediğimde utançtan yerin dibine girdim.
İspanyol Ekip Şefi; “İş makinelerini enkazın üzerine çıkardıklarında bizim buradaki işimiz bitti. Bu yanlışa ortak olamazdık’ diyor.
Fransız Ekip Şefi ise, “Bir başıbozukluk almış gidiyor. Bir iş programı yok. Herkes, her yerde. Bir kurtarma çalışması için binaya giriyorsunuz tam deprem mağduruna ulaşacaksınız. Biri gelip, biz çıkaracağız’ diyor.
Zaten omların bir şey demesine gerek yok.
Kurtarma çalışmaları sırasında sergilenen hareketler her şeyi anlatmaya yetiyor.
Bir moloz yığınının tepesinde birikmiş bir kalabalık gördüğünüzde orada bir kurtarma çalışması olduğunu anlıyorsunuz.
Asıl işin yapıldığı yerin ağzında öylesine yoğun bir kalabalık var ki, bırakın kurtarılacak vatandaşı, çalışanların nefes almaya hali yok.
Uzmanlar, ‘Özellikle belli bir saat diliminin üzerinde enkaz altında erişilen insanların zaman mefhumunu ve bilinçlerini yitirdikleri dolayısıyla çıkarılmaları sırasında en önemli şeyin sessizlik olduğunu söylüyorlar.’
Bizdekilere bir bakıyorsunuz 100 saat, 200 saat yıkık altında kalmış insanlar çıkartıldığında bir horon çekilmediği kalıyor.
Sağlık görevlileri bile çıkartılan yaralıya erişip gerekli prosedürü uygulayacak boşluğu bulamıyor.
AFAD orada…
Acil 112 orada..
Asker orada…
Diğer kurtarma görevlileri yerlisi, yabancısı orada…
Siviller orada…
Kim çıkartacak, kim taşıyacak herkes onun kavgasında.
Sedyenin bir ucuna yapışmak için neredeyse kavga edecekler.
Çıkarttıkları gürültü, yaptıkları şamata cabası!
Tekbir sesleri!
Gereksiz alkışlar!
Bu depremden alınacak çok ders var, çok!
AFAD’tan tutun, kurtarma çalışmalarına girecek herkese mesleki eğitim yanında, medeni bir insan gibi hareket dersleri de verilmesi gerek.
Verilecek ki,
Kim kazacak?
Kim çıkartacak?
Kim ilk tedavisini nasıl yapacak?
Onlar işlerini yaparken kim nerde duracak, bekleyecek?
Koridor hangi metrajda nasıl ve kimler tarafından yapılacak?
Ancak bu eğitim verildikten sonra sen-ben ikilemine neden olan medeniyet dışı davranışlar ortadan kalkabilir.
Bunu yapanlar yine de kendilerini alkışlayabilir ama yurt dışından gelenler ülkelerine gittiklerinde ülkemiz insanları hakkında neler anlatır bilemeyiz.
Herkes işini yapsa…
Bir disiplin, bir silsile olsa ve herkes bunlar olurken birbirine saygı gösterse ve amaç insan hayatıysa;
Sen kurtarmışsın,
O kurtarmış fark eder mi?