KALABALIK elbette…
1 milyon 300 bin nüfusuyla Karadeniz’in en büyük kenti…
Bölgenin ilk ‘Büyükşehir’i…
Hatta yarattığı kıskançlıktan dolayı uymasa da birçok ile Büyükşehir kapısını açtı.
Bakmayın siz onların unvanlarına…
Geri kalmamak güdüsü, kuralları yendi.
Şöyle bir bakıyorum…
Havayolu desen var.
Demiryolu desen var.
Karayolu ha keza, bir hinterlant unvanı kazandırmış.
Denizyolu yok mu?
Bence var da kot kafalılar sırt dönmüş.
Bu kadar vara neden yokuz, diye hiç sordunuz mu kendinize?
Hani zaman zaman sahipsiz kent diye bozuk plak çalmaya devam ediyor, ya!
Aslında ondan değil.
Samsun diyen, Samsunluyum diyenin sesi çıkmıyor da ondan.
Bakın belki çok küçük bir ayrıntı ama ne zaman izlesem bende rahatsızlık, hoşnutsuzluk yaratıyor.
Çok seyretmem aslında ama bazen haber turu yaptığımda denk geliyorum.
ATV televizyonunun hava durumu ile ilgili görsellerine bir bakın.
Bölge bölge veririler.
Her bölgede kendilerine göre bir lider il seçerler.
Sıra Karadeniz bölgesine geldiğinde, ne beklersiniz?
O lider, Samsun olacak değil mi?
Iıhh!
Sıradan bir il gibi verirler.
Bende her rastladığımda okkalı bir küfür ederim.
Şimdi yine sarıyorum başa…
Bu kentin sahibi yok mu diye sızım sızım sızlananlar…
Büyük Samsun diyenler…
Ben Samsunluyum diyenler…
Samsun’u bu kadar aşağıladıklarında…
Karadeniz’in en büyük kentini…
Bu bölgenin, o unvana layık tek kentini…
Karadeniz’in ilk ‘Büyükşehir’ini yok saydıklarında...
Hiç sesiniz çıkıyor mu?
Hiç ses çıkarmak aklınıza geliyor mu?
Biliyorum hiçbir yerinizin kıpırdamağını da…
Laf olsun benimkisi!
Ama bilin merak ediyorsanız,
İşte budur, Samsun’a sessiz şehir dememin nedeni.