AKILLI Şehir Uygulamasında sona yaklaşılırken tamamen fiiliyata geçtiğinde karşımıza çıkacak sonucun ne olacağını merak ettiğim için Elektronik Mühendisi kardeşim Taner Tolgay’ı arayarak ondan biraz bilgi aldım.
Malum bir takım çalışmalar yapılıyor, sonlanıyor ama şikâyetler bitmiyor.
Halk içinde sanki ‘çalışmaların sonlanmasına rağmen trafikte hiçbir şey değişmedi’ gibi bir algı var ki bu yanlış!
Zira henüz tam anlamıyla otomasyona geçilmedi.
Bugüne kadar bu kadar eziyetin yaşanmasının asıl nedenini, kavşaklarda 2000’li yılların başında yapılan tespitlerle Atatürk ve İnönü bulvarları düzenlenmiş.
O bulvarlarda, o günlerde günlük araç geçişleri 15 bin araca göre yapılmış.
Yeni düzenleme ile ki bu düzenleme 2019 aralık sonu yapılan tespitte 60-74 bin araç olarak izlenmiş.
Son yıllarda ise artan araç ve geçiş sayıları bu verileri doğal olarak geçersiz kılmış.
Zaten kavşaklarda son dönemde bu kadar çile çekmemizin nedeni de buydu.
Büyükşehir Belediyesi şimdi Mustafa Ilıcalı ve MC firması ile yeni düzenleme çalışmalarını yürütüyor.
Tüm kavşaklara kameralar yerleştirilmiş.
Araç sayımları yapılarak güncellenmiş.
Kavşaklar gözlenip, araçların dönüş verileri toplanmış durumda.
Şimdi sayaç sonuçları verilerin içine giriyor.
Bunu sağlayan sistemin, 1’den 6’ya kadar genişleyen bir programı var.
‘Biz bunlar içinden 6. programı seçtik’ diyor Tolgay.
Henüz tam anlamıyla disipline edememişler ama Simülasyonları yapılmış ve elde edilen veriler, otokette projeler haline dönüşmüş.
Bazı ana arterlerin Karayolları Bölge Müdürlüğü’ne ait olduğunu (Atatürk Bulvarı gibi) biliyoruz.
Ama proje ve düşünceleri aktive etmek ve kısa zamanda hayata geçirmek için Karayolları Genel Müdürlüğü gidilerek, projeler yapılmış.
Ondan sonra bu projelerin hayata geçirilmesi için makamdan (Büyükşehir Belediye Başkanı) onay alınmış.
Akıllı Şehir Trafik Güvenliği Uygulaması bildiğiniz gibi Aselsan firması tarafından yapılıyor.
Fizyolojik düzenlemeler yapılırken, kavşaklardaki trafik akışı balıkgözü kameralarla takip edilecek.
Bundan amaçlanan ‘Koridor bozma’ diye adlandırabileceğimiz uygulamayı devreye sokabilmek.
Örneğin, Üniversite-Karayolları…
Karayolları-DLH ve DLH-Belediye Evleri arasında tesis edilmiş kameralar yoğunluğu gözleyip, sayacak.
Sistemin adı, T-Max olarak adlandırılıyor.
T-Max bir düzlemde verilen akışkanlıkta araç yoğunluğunu 60 sn içinde çözemiyorsa kesiyor ve kırmızıya geçiyor.
Ama bir kavşakta her yöne eşit yanan ışık sürelerini 1 araç için beklemiyor ve uygulamıyor.
Kavşaklarda özel araçlarla, kamyon-otobüs ve diğer ağır vasıtaların dönüşleri farklı zaman dilimlerinde gerçekleşiyor doğal olarak.
Bu anlamdaki tüm bilgiler merkezdeki bilgisayara gelecek.
Kavşaklarda her yöndeki araç sayıları bilinecek ve sistem ona göre dereye girecek.
Dolayısıyla mesela üniversite istikametinden, Atakum’u geçişle DLH kavşağına intikal edecek araç sayısının yarattığı kapasiteyi DLH kavşağının kaldırıp, kaldıramayacağı otomatik olarak hesaplanarak, çok daha öncesinde araç geçişleri sistemce kontrol altına alınmış olacak.
Çok radikal bir örnek verecek olursak, şerit başına saatte geçen araç sayısı 600 tespit edildiğine göre üç şeritte bu sayı bin 800’e çıkıyor.
Yani 2019 verilerinin çok çok üzerindeki bu sayıyla bugün kavşakların görüntüsünün bu olması doğal.
Ama merkezdeki sistem artık kavşak içindeki parklanmanın doğru hesaplanmasını sağlayacağı için sorunun büyük kısmı çözülmüş olacak.
Hazır yakalamışken benim daha önce önerdiğim, ‘Tramvayların da kavşaklarda ışıklı sisteme dahil edilmesi önerimi’ sordum Taner Tolgay’a.
Büyükşehir de böyle düşünüyormuş.
Yani bu düşünce fiiliyata dönüşünce, bir araç sürücüsü olarak ben, siz ne kadar bekliyorsak, tramvaylar da o kadar bekleyecek.
Eh, inşallah diyelim ve biraz daha bekleyelim.