BÜYÜKŞEHİR seçimleri farklı misyonlar gerektiriyor.
Misyonda yetmez vizyon da gerekiyor.
O nedenle adayların sadece söylemlerine, vaatlerine bakarak değerlendirme yapmak aldatıcı olabilir.
Çünkü öncelikle bu kentin yıllardan beri süregelen kronikleşmiş sorunları var.
Bildiğiniz bulaşıcı mikrop gibi!
Geçici çalışmalarla çözülecek şeyler değil.
Alt yapınız güçlü olmalı.
İhtisaslaşmış bir kişiliğe sahip olmanız ikincil bir neden...
O da yetmez, yönetici vasfına sahip olmanız beklenir.
Beklenir derken bu sadece halkın değil başkanlık makamını kapacak kişinin kendisi ve yönetme rahatlığı ve biçimi için de elini güçlendirebilecek bir vasıf.
Hani birikmiş sorunlar var dedim ya;
İşte onların yeri ve çözüm zamanı geldiğinde sıraya koymak için bu vasıflarını kullanabilme kolaylığına sahip olmalı.
Şimdi izliyorum başkan adaylarını…
Söylemler güzel.
Vaatler tatmin edici.
Özellikle de ulaşımda…
Mevcut başkan Sayın Mustafa Demir tüm deneyimine rağmen kalıcı çözümlerde zorlandı.
Akıllı Şehir Trafik Güvenliği Uygulaması beklenen sonuçları üretemedi mesela.
Bir yazılım sorunu yaşandığı söyleniyor bu uygulamada…
Daha doğrusu yazılımı devreye geçiremiyorlar diye biliyorum.
Doğu-Batı Çevreyollarında da durum aynı.
Bunu şunun için söylüyorum;
3 dönem milletvekilliği, bir dönem Bayındırlık Bakanlığı deneyimi olan Mustafa Demir bile sonlandırmada arzulanan hedeflere ulaşamamışken, yerine gelecek başkan adayının uygulama ve sonuç noktasında hangi zorlukları yaşayabileceğini siz düşünün.
Dolayısıyla seçim sathı mahallinde uçuk uçuk verilen sözlerin biraz daha tartılarak sarf edilmesi gerekiyor.
Dilin kemiği yok.
Söz vermekle bitmiyor.
İmkanı, bilgisi, deneyimi olanların bile çözemedikleri sorunlar gün gelip yeni seçilenlerin karşısına çıktığında, ‘Ben demedim’ deme şansınız da kalmıyor.