GÖRÜNEN o ki, seçim sonuçlanana kadar sırtımızı biraz yerele dönmek mecburiyetinde kalacağız..
Cumhurbaşkanlığı Seçimi 86 milyon insan gurubuna dahil olan bizleri de yakından ilgilendiriyor.
Bu konu içinde kalmam gerektiğini okuyucu tepkisinden anlayabiliyorum..
Yazdıklarım için kalemime güvendiklerini ve inandıklarını söyleyenler, bu anlamdaki şevkimi arttırıyor doğrusu..
Önümüzde iki seçenek olduğunu hepimiz biliyoruz.
Ya, Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi’ni benimseyen Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı seçeceğiz.
Ya, Parlamenter Demokratik Sistemi yeniden hayata geçireceğini ifade eden Millet İttifakı Adayı kemal Kılıçdaroğlu’nu..
Her iki sistemin ne ifade ettiğini uzun uzun yazacak değilim.
Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi ile geldiğimiz bugüne kadar ülkede yaşananlar halkımızı mutlu etmişse, sandık sonucu bu tercihe yansıyacaktır..
Parlamenter Sistem’in yeniden devreye girmesiyle Demokrasi Yönetim Biçimi’nin devreye gireceği ve özgürlüklerin daha çok yaşanacağı olası olan sistemi benimseyenler ise tercihlerini bu yönde kullanacaklar..
İlk turda alınan sonuç, bu turun sonucunu belli etmiyor bu kesin.
Yeni bir seçim evresi yaşayacağız.
İlk kararlarında ısrar edenler olabilir.
Kararlarını değiştirenler olabilir..
Kararsızken, kararını iki adaydan biri lehine kullananlar olabilir..
Attıkları oyları geçersiz sayılanlar, bu kez daha dikkatli kullanarak oylarına geçerlik kazandırabilir..
İşte her iki adayda bu şıklarda üstünlük sağlamaya çalışırken yeni katılımlarla daha avantajlı olmaya çalışıyorlar..
Cumhur İttifakı daha düne kadar kendilerine muhalefet olan Ata İttifakı Adayı Sinan Oğan’ı saflarına katarken,
Ata İttifakının dağılmasıyla ittifakın ortakları olan Adalet Partisi Genel Başkanı Vecdet Öz ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı saflarına çekti Millet İttifakı..
Bu katılımların adaylara ne katacağı,
Katılımcıların katacaklarının ne ölçüde olacağını görmek için çok beklemeyeceğiz.
8 Mayıs Pazar günü, takke düşecek kel görünecek..
Ve bir gerilim filmi gibi tüm toplumu geren siyasi çekişme bir şekilde sonuçlanacak.
Elbette dileğimiz, çıkacak sonucun Aziz Milletimiz’in hayrına olması.