ZAVALLI futbol anlayışımızın bir örneğini daha seyrettik dün 19 Mayıs Stadyumu’nun çimlerinde.
Bir tarafta lige tutunmak için ciğerini ortaya koyan bir takım vardı.
Diğer tarafta ilahların hep mücadelenin içinde tutmalarının bir mecburiyet olduğu bir İstanbul takımı, Beşiktaş.
Eh, anlayış bu olunca, bu anlayışa uygun bir hakem triyosunu görmek zor olmadı.
Aslında bu maçın başlığını;
‘Abdulkadir başladı. Bitigen bitirdi’ diye atmam lazımdı.
Bitigen öyle bir hakem ki 90 dakika bir Anadolu takımını mağdur etmek anlayışını sahada uygulayan bir emir eri gibiydi.
Teşbihte hata olmaz ama adeta bir av köpeği gibi dolaştı sahanın içinde.
Ve Samsunsporlu futbolcuların onurlu mücadelelerini Beşiktaş lehine çevirecek her türlü düdüğü üflemek gayretindeydi.
Önce bir penaltı üfledi.
Sonra utandı herhalde maçı biraz dengede tutmaya çalıştı.
Aslında bir gerçeği söyleyerek devam etmekte fayda var.
Türkiye futbolu ayrı bir ekonomi ve…
Futbol ilahları bu ekonominin pastasının İstanbul takımları tarafından yenmesinin üzerine.
Asıl kavgada, pastanın ne kadar büyük bir parçasına sahip olacakları konusuna.
Yani Anadolu takımları bu senaryonun figüranları.
Figüranın, baş aktörler tarafından dayak yemesi de kimsenin umurunda değil.
Dolayısıyla bu ligin haysiyetli tarafında tutunmaya çalışan takımlarının ne yapıp, edip az dayak yemeye çalışması ve filmde mümkün olduğu kadar uzun rol almaya çalışmaları lazım.
Şimdi bu gerçeği ve süper lig senaryosunu bir kenara koyup, maça dönelim.
Beşiktaş çok eksikti.
Forma şansı bulan futbolcuları da, formsuz ve futbolun gereklerini yerine getirmekten uzaktı.
Ama ilahların onlara uzanan kollarıyla almaları gerekeni alıp, döndüler kentlerine.
Samsunspor doksan dakika boyunca hiç düşmedi oyundan.
Haysiyetli ve onurlu bir mücadele ile maça tutunmaya, puan veya puanlar almaya çalıştılar.
Bunu başarmaya da yaklaştılar.
Bu tür maçlarda hakemi de, oynadığınız oyunla ikna edemezseniz, bu tür maçlardan puan çıkartmanız zor.
Ayrıca yakaladığınız pozisyonları değerlendirme oranını yukarı çıkartmanız gerek.
Takım olarak iyi mücadele ettiğini söylemeliyim Samsunspor’un.
Ama iyi bir Fofana’nın bu kadroda saha içinde olması gerektiğini söylemek için çok fazla futbolu bilmeye gerek yok.
Onu hazırlamakta, teknik ekibin gereği.
Sonuç olarak Samsunspor hak etmediği bir mağlubiyet aldı.
Artık bu sonucu sineye çekip, ligin gerisine hazırlanması lazım.
Son sözüm, Sivasspor’dayken, haklarının yenildiğine inandığı ve bunu duyuramadığı için gözlerinde yaş eksik olmaya ve ağlayan Rıza Çalımbay’a…
Nasıl memnun musun?
Üç puan yaşadıklarını unutturdu mu, sana?
Velhasıl-ı kelam, senaryo yine oynandı.
İstanbul kazandı!
.