CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi genel başkanları geçtiğimiz günlerde yuvarlak masa etrafında bir araya gelerek, 28 Şubat’ta toplanmak üzere sözleşmişti.
6 siyasi partinin genel başkanları bugün Ankara Bilkent Otel'de gerçekleştirilen Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Sunum ve Tanıtım Toplantısı’na birlikte geldi.
Açıklanan metni madde madde burada tartışmaya açacak değilim.
O zaten medya kuruluşları tarafından ciddiyetle incelenip kamuoyunun bilgisine sunulacaktır.
Burada önemli olan, 6 partinin ülkenin menfaatleri doğrultusunda bir araya gelme isteğinin de ötesine geçebilmeleridir.
Bir araya gelmekten kasıt, bir koalisyon oluşumu değil seçim öncesinde ülkenin kaderini etkileyecek bazı kararların mutabakat çerçevesinde alınarak paylaşılmasıdır.
Diyeceksiniz ki, ‘Onlar muhalefet, bir araya gelebilir hatta gelmek zorundalar.’
İtirazım olmaz ama demokrasi tarihimizde bundan daha rahat ve elverişli günlerimizde bir madde için bile bir araya gelememe başarısızlığına sahip bir ülke olduğumuzu unutmayalım.
Metin ne olursa olsun, onu geçerli kılacak Türk halkının iradesi olacaktır.
Bir anlamda bu ülkenin nasıl yönetileceği, yönetme biçimi ve kuralları halkımızın kabulleri ile hayatiyet kazanacaktır.
Birbirinden ayrı tüzük ve kabullerle kurulmuş, geçmişte yapıları itibariyle bir araya gelemeyecek siyasi doktrinlerin temsilcileri bugün her şeyi bir kenara bırakmış, ülkenin ve değerli halkımızın içinde bulunduğu durumdan nasıl kurtarılacağına dair bir birliktelik oluşmuşsa…
Hem Türk siyaseti, hem de halkımız kutuplaşmaları ve derin görüş ayrılıklarını tarihe gömmek için bir fırsat elde etmiş demektir.
Metnin ayrıntıları önümüzdeki günlerde mutlaka tartışılacak ve görüşler kamu önünde paylaşılacaktır.
Buradan ne sonuç çıkar onu bilemem.
Ama kavga ve kutuplaşma yerine uzlaşı kültürünün yeşermesi ve yerleşmesi, mutlaka ki ülkemizin ve halkımızın menfaatine olacaktır.
Bu ülke toprakları üzerinde yaşayan 84 milyon olarak aynı düşünce ve ülkülere sahip olmasak da geleceği kurtarmak adına ele geçirdiğimiz bu fırsatı mutlak değerlendirmeli hatta bu metinde imzası olmayanların da kendi görüşlerini ilave etmelerini bekliyorum.
Güçlü Türkiye ancak ve ancak, beraber hareket etme yetisi kazanmış bir toplum ve siyasetle, her hususu hakkaniyetle, adilane çözüme götürecek bir sistemin inşasıyla oluşacaktır.
Dolayısıyla kendisini bu ülkeden mesul gören her fikir ve akıl sahibi, güzel günlere ulaşmamıza fikir ve önerileriyle katkı sahibi de olmalıdır, diye düşünüyorum.