HAYAT dediğin alabildiğin son nefes ile sınırlı…
Alamadığında bilemezsin de aldığın her yenisi için şükretmeyi öğrenmelisin.
İnsan dediğin varlık, açlığını yitirmeyen bir nefse sahip.
İster, ister hep daha fazla ister.
Sınırı yoktur, gem vuramaz doymak bilmez açlığının sesine…
Daha çok para…
Daha çok mal…
Daha üstte…
Daha zengin…
Daha ihtişamlı olmak…
Oysa ne çok para sahibi, ne çok zengin olanlar, bugün dünyada yoklar.
Bu evrenin en ihtişamlı fanisi, Muhteşem Süleyman’dı. (Kanuni Sultan Süleyman)
Dünya ona da kalmadı.
Günü geldi, şahadet şerbetini içiverdi.
Sonra?
Sonrası yok.
Bugün olduğunuzla...
Bugün yaptıklarınızla…
Bugün yüreğinizi açtıklarınızla…
Miras bıraktığınız sevgiyle varsınız bu dünyada.
Ne diyor Merhum Yunus Emre;
“Mal sahibi, mülk sahibi. Hani bunun ilk sahibi.”
Arkanızda bırakacağınız sizi hatırlatacak bir hizmet, yüreklere dokunmuş bir sevgi yoksa…
Yarın bilin ki sizde yoksunuz!
O nedenle, alacağınız her nefeste sevmeyi deneyin.
İhtiyacı olan bir omuza destek verin.
Miras olarak bir yudumda olsa, biraz sevgi bırakmayı hedefleyin.
Dedim ya;
Hayat dediğiniz tek bir nefes.
Aldınız, aldınız…
Alamadınız, mazi oldunuz.
Onun için;
“TEK BİR NEFES” deyip, geçmeyin ki ‘iyi pazarlar’ dileklerime katılabilin…