VALLAHİ benim söylemim falan değil.
Kime bir söylüyorsan, cevabında bin işitiyorsun.
Bu millet gerçekten zor durumda.
Geçim derdi…
Gelecek derdi…
Mutfak derdi…
Alışveriş derdi…
Fatura derdi…
Çocuk derdi…
Say say bitmez.
Çünkü millet dertli.
Dertli ve halinden memnun değil.
Memnun olmadığı gibi gelecekten de bugün itibariye umudu yok.
Ama bazıları var, tuzu kuru arkadaşların…
Hiç emek sarf etmemiş.
Kendi başına çalışıp, kazanmamış.
Hasbelkader baba mesleğinde eli para görmüş, ahkam keser olmuş.
Bazı sabahları gazete aldığım bir küçük market var.
Dışarıdan izlenimim babalarının başlarında olduğu kardeşler var.
Peşin para çalışan bir yer.
Al malı, ver parayı.
Nakit derdi yok yani!
Dün sabah arkadaş bana nereden icap ettiyse akıl veriyor.
Millet benzin kuyruğundaymış ama sorun yokmuş.
Bütün mesele ailede tek kişinin çalışması nedeniyleymiş.
Yani, diğer aile fertleri de çalışsaymış, geçim derdi falan olmazmış.
Ah tosunum ah!
Herkes senin gibi baba tezgahında değil ki!
Herkes emeksiz iş ve para sahibi olmamış ki!
Geçmişsin baba dükkânının dümenine atıp, tutuyorsun.
Sanki millete iş vermişler de, çalışmamışlar.
Babalarının veya annelerinin tek başlarına kazandığıyla geçinmeye göbek atıyorlar.
Sen kalk bakalım o tezgâhtan.
Çık bakalım piyasaya…
Bir başına, bir iş bul veya kur.
Kazan da aileni geçindir de görelim.
İnsanın tuzu kuru olunca, ‘İşkembe-i Kübra’dan’ atmak kolay oluyor.
Bu delikanlının ki de o hesap!