VALLAHİ benim kabahatim yok.
Hangi haber sitesine girseniz ortak olgu aynı;
Enflasyon ve zamlar.
Küresel ekonomide de aynı bulgular var ama Türk milleti olarak biz daha çok etkileniyoruz.
Dünya enflasyon sıralamasında 2. sıradayız.
Bizden sonra İran geliyor.
İlk sıradaki de beni ilgilendirmiyor.
Bütün dünya ülkelerinin ekonomilerinde pandemi dönemi ve sonrası bir çalkalanma var doğru ama gelişmiş ülkelerin vatandaşlarının bizim yaşadıklarımızı yaşadıklarını asla söyleyemeyiz.
Birçok temel gıda ve tüketim maddesini belki bizden pahalı alıyorlar ama gelirleri de bizden kat be kat fazla…
O nedenle de belki dudak büküyorlar ama ekonominin çarklarının altında bizim kadar eğilmiyorlar.
Evet, enflasyon sıra dışı.
Gelirlerimiz az.
Üretimimiz maalesef beklentilerimizi karşılayamıyor.
Hal böyle olunca geliri enflasyon karşınında pula dönen vatandaş ve esnaf ne yazık ki mahkeme kapısında sıraya giriyor.
Bakın bugün itibariyle Samsunumuzun nüfusu 1 milyon 200 bin belki daha fazla…
Büro Emekçileri Sendikası Samsun Şube Başkanı Yılmaz Tuluk’un açıklamasını okuyorum, 28 Mart itibariyle Samsun’da icralık olan vatandaş sayısı 390 bin 753.
Yani bu kentte yaşayan her dört vatandaştan biri icralık.
İcraya verilenin zaten ödeme şansı yok da, icraya verenin de alacağını tahsil etme şandı yok diye düşünüyorum.
Yokta var etmek Allah’a mahsus.
Yeni bir kazanç kapısı bulamayacak ve mevcut gelirini arttırmayacak vatandaşın tek umut kapısı, devlet…
Devlet verirse, yardım ederse sorununu çözemeyecek ama en azından yükü hafifleyecek.
Onun için bayram gelmeden herkesin gözü devlette.
Aynen emekliler gibi…
Ülkedeki yangından nasibini en çok alan dar gelirliler sınıfındaki emekli de gözünü bayram ikramiyesine dikmiş.
Üç-beş kuruş daha girerse cebine, belki borçlarını eritemeyecek ama hayatına da azıcık umut girecek.
Yoksa bu yangın vatandaşın hem cebinde, hem evinde daha da büyüyecek.
İcralıklardan çıktık buraya kadar geldik değil mi?
Onlar söyleyeceğim ne olabilir ki?
Allah yardımcıları olsun…