HEMEN kuzeyimizde bir savaş var.
Yüzyıl gerisinde Osmanlı’nın hüküm sürdüğü topraklarda şimdi bir ‘Sen-Ben’ kavgası hüküm sürmekte...
Eski Sovyetler Birliği hayaliyle yıllar önce Demirperde düşünce kendinden ayrılanları hazmedememiş bir Rusya…
Bugün, ‘Sen hala benimsin’ demekte.
Ukrayna ise, bir arada, bir derede…
Doğusuna sırtına dönmüş...
Batısından dirsek görmüş…
Bir başına yurdunu işgal eden Rus kuvvetleriyle vatan toprakları için savaşmaktalar.
Ama yine her savaşta olduğu gibi en büyük zararı siviller görmekte.
Analar, babalar, kadınlar-çocuklar ayrı düşmekte.
Yeni doğan bebeler, gözlerini açtıkları sığınakların karanlığından yeni bir umut ışığına kavuşmayı beklemekte.
En büyük destekçileri yine kendileri…
Zira yıllardır onları kendinden sayamayan batı; ‘Sana tüfek-mermi, top-tank- uçak vereyim, kendi işini kendin hallet demekte.’
Olan sivillere olmuyor sadece.
Dün esir düşüp, Ukraynalı kadınlarca karnı doyurulup, ailesi ile görüştürülen Rus askerinin gözyaşları, buna örnek değil mi sizce?
Her gün mermiler, toplar, füzeler yağmakta, Ukrayna her gün biraz daha toz toprağa karışmakta.
Ve tüm Ukrayna halkı, yardım nereden gelecek diye dört bir tarafına bakıp, ağıt düzmekte.
Sadece orada değil, burada da aynı.
Dün Atakum Belediyesi’nde Samsun’da kurulmuş Ukraynalılar Derneği temsilcilerini gördüm.
Başkan Deveci’ye yardım için dil ve gözyaşı dökmekteydiler.
Tek dertleri orada kalan anne-baba, eş-dost ve akrabalarına buradan bir yardım eli uzatmaktı.
Ama ol deyince olmuyor işte…
Belli prosedürler çıkıyor insanın karşısına.
CHP’li belediye kendi başına bu yardıma kalkışsa başına neler gelebileceğinin farkında olan Cemil Deveci de bir yandan ağlayan Ukraynalı dernek başkanı kadını teselli ederken, bir yandan da bu yardımı nasıl aşabileceğinin telaşında.
10 gün önce Dışişleri Bakanlığı bir yazı yazmış valiliklere…
Ukraynalılar için yardım toplanmasına önayak olun diye.
Ama kaymakamlıklara ve yerel yönetimlere intikal eden bir şey yokmuş hala...
İşte kuzeyden gelen çığlık şimdi o yardım kampanyaları için bir izin, bir yol açanı beklemekte.