TELEFONLA beni arayan ve adı bende mahfuz arkadaşım, “Sana bir şey söyleyeceğim bunu köşende paylaşır mısın?” diye sordu.
Öncelikle söyleyeyim, öyle adının arkasına gizlenecek biri değildir ama onun kimliğinden öte bahsettiği konu önemli.
Anlattığında hayretler içinde kaldım ve teşekkür ettim kendisine.
Ama böylesi bir konunun sadece benim köşemle sınırlı kalmaması, gazetenin habercileri tarafından incelenip teyit ettirilerek manşette yer alması gerektiğini söyledim.
Haber doğrulanıp, manşete taşınırsa bende haberin içinden köşeme taşırım dedim.
Sonrasında da yazı işleri müdürü kardeşimi arayarak bu haberi bir araştırmalarını, doğrulatırlarsa bana dönmelerini istedim.
Burada devreye Tolga Birgücü kardeşim girdi.
“Ben araştırır sağlıklı bilgileri ulaştırırım abi” dedi.
İşte manşetin hikâyesi bu.
Dönüyorum haber kaynağı kardeşimin bana ilettiklerine.
“Pazar günü yapılan KPSS sınavlarına kovid-19 virüsü taşıyan öğrencilerde girmiş. HES koduyla giriş yaptıklarından daha girişte tespit edilmişler.”
Buraya kadar bir şey yok ama sonrası önemli.
Okula kadar nasıl geldikleri sorulduğunda öğrenciler son derece rahat neredeyse ellerini kollarını sallayarak geldiklerini bunun içinde toplu taşıma araçlarını kullandıklarını söylemişler.
Olay, Atakum Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi’nde geçiyor.
Otuza yakın öğrenciyi ayrı bir sınıfta toplayarak sınava sokmuşlar.
Eh sınavdan sonrada geldikleri gibi gitmişler!”
Şimdi ben bu haberi neresinden, nasıl yorumlayayım?
Şaka gibi vallahi!
Ülke olarak bu illetten kurtulmanın hatta bir parça uzakta durabilmenin yollarını bulmaya çalışırken böylesi bir fecaate geçit vermek hangi aklın eseridir, diye sormak isterim.
HES kodlarına göre hastalıkları tespit edilmiş bu gençler ellerini kollarını sallayarak okula gelecekler.
Gelirken de yakın temasta bulundukları herkesi riske sokacaklar.
Yetmeyecek, okul kapısına kadar gelip sıraya girecekler ve şahıslarına özel oluşturulmuş bir ‘Kovid-19 Sınıfı’nda imtihana girecekler.
Yönetmelik gereği öğrencilerin önce durumlarını sınav merkezine bildirmeleri ve sınava girmemeleri gerekiyor.
Özel güvenlik önlemleriyle tespit edilen öğrencilerin ayrı bir salonda toplanmaları ve sınav öncesi salon başkanına ve gözetmenine de kendilerini korumaları açısından durumun bildirilmesi gerekiyor.
Ki buradaki iddia bu bildirimin dahi yapılmamış olması.
Elbette çocuklarımızın gelecekleri ile ilgili bir imtihandan uzak kalmaları istenmez ama başkalarının sağlığını tehlikeye atacak bir yolu izlemelerine müsaade edilmiş olmalarına, “Yok artık!” demekten başka bir şey gelmiyor elimden.