HAFTANIN kazanmaya endekslenmiş iki takımının maçıydı dün 19 Mayıs Stadyum’unda oynanan…
Keçiörengücü’nün lider Eyüp’ü 2-1’lik skorla geçmesi sonucu daralmaya aday puan farkı Samsunspor’u lig ikinciliği için iştahlandırırken, Adanaspor da ligin tehlikeli bölgesinden yeni hocasıyla uzaklaşma hesapları yapıyordu.
Ev sahibi olmanın ve seyirci avantajıyla rakip kaleye yüklenen Samsunspor rakip kontralara önlem alamayınca neredeyse ilk golü kalesinde gören takım olacaktı.
Neyse ki Ali Kaan, Soner’in bencilliğine kapılmayıp topu Laura ile buluşturunca Samsunspor’da aradığı golle buluşmuş oldu.
Geçen hafta oynanan maçta da daha müsait durumda olan arkadaşına pas vermeyip takımını golden eden Soner’e birilerinin futbolun bir takım oyunu olduğunu hatırlatması lazım.
Zira onun kendine oynadığı pozisyondan sonra ani bir atakta topla buluşan Seika’nın üç kez buluştuğu topta ona dur diyen Szumski olmasa şimdi herhalde başka bir sonucu tartışıyor olurduk.
Önde giden oyunda Adanaspor’un attığı beraberlik golü sonrası ilk defa ‘Var’ı gördük.
Onlarda faulü gördüler ve golü iptal ettiler.
Samsunsporlu oyuncular yetenekleri ölçüsünde cansiperane oynuyorlar.
Sahanın her yerinde basmaya ve topun mülkiyetini ellerinde bulundurma gayretleri elbette takdire şayan.
Ama gören gözler sahada mücadele edenlerden daha farklı bir şeyler bekliyor.
Daha olgun bir futbol!
Oyunun gidişatına göre hızlanan ve durağan bir oyun.
Çalışılmış taktik varyasyonlarla olgunlaşmış ataklar ve sonuçta atılan goller.
Bunlar olmayınca iş bireysel yetilere kalıyor.
Dünde sıra çoğunlukla olduğu gibi Laura’daydı.
Bir gol attı, diğerini Cihan’a attırdı.
Samsun defansın arkasına atılan derin toplarla sonuca gitmeye çalışan Adana ise tek gol bulabildi ve onunla yetindi.
Ama açık söyleyeyim, oyunun hiçbir yerinde teslim olmadılar.
Doksan dakika boyunca zorladılar Samsunspor’u…
Ve galibiyet Samsunspor için gerçekten zor oldu.