Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, iki gün önce 25 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında, korana virüs vaka sayısı en fazla artan 10 ili açıkladı.
Bu iller arasında Samsun da, 100 binde görülen vaka sayısında 338,33 olarak kayıtlara geçti.
Geçen mart aylarında olduğu gibi yeniden vaka sayılarında zirveye doğru mu gidiyoruz?
Okulların açılması, düğünlerin yapılması ve havaların soğuması nedeniyle kapalı alanlarda oturulması vaka sayılarının artmasında en önemli etken.
Aşılama çalışmalarına yoğunluk verilmesine rağmen beklenen hala yeterli düzeyde değil.
Türkiye Aşı Haritası'na göre, sarı kategoride (orta riskli) yer alan Samsun'da aşılanma yüzdesi dün itibariyle yüzde 74.5 olarak açıklanmış olsa da bunların kaçının birinci doz, kazının ikinci doz aşısını tamamlamış olanlar olduğunun ayrıntısı belli değil.
Hastanelerde canla başla görev yapan hekim dostlarımız yoğun bakımda yatan kovid-19 hastalarının büyük çoğunluğunun, aşısız olanlar, birinci doz aşısını yaptırıp ikinci doz aşıyı olmayanlar ya da üçüncü doz aşı hakkı olduğu halde üçüncü doz aşıyı yaptırmayanlar olduğunu belirtiyorlar.
Öyle görünüyor ki Samsun İl Sağlık Müdürlüğü'nün aşılamanın daha da artırılması konusunda daha fazla kampanya yapması gerekiyor.
Bir taraftan kovid-19 nedeniyle yoğun bakımlar yeniden doldu, diğer taraftan sağlık sorunları olduğu halde pandemi nedeniyle tedavilerini, ameliyatlarını öteleyenlerin sağlık talebi de artık patlamış durumda.
Hastanelerde yoğun bakımlar, kovid-19’un dışında diğer hastalar için de hizmet vermek zorunda oldukları için, ciddi anlamda bir yığılma var.
Böyle bir ortamda vatandaşlarımızın aşıya adeta koşarak gitmeleri, aşı olsalar dahi, maske takmayı, kalabalıklara karışmamayı kendilerine şiar edinmeleri gerekiyor.
Daha kara kış kendini hissettirmeden vaka sayıları bu kadar artarsa, havalar soğuduğunda durum ne olur bilmiyorum.
Daha fazla dikkat lütfen!
***
Ankara'da uzun yıllar gazetecilik yapan Ergun Aksoy, dün sosyal medya hesabında yayınlamış; Apple Store'un Türkiye resmi sitesinde satışa çıkan ve dört farklı modelden oluşan iPhone 13 ailesinin stoklarının eridiğine ilişkin duyurusunu…
Özelliklerine göre bu telefonların fiyatları, 18 bin ile 24 bin TL arasında değişiyormuş.
Milyonlarca insanın asgari bir ücretle geçimini sağlamaya çalıştığı, işsiz yığınların ailelerinin desteğiyle ayakta kalmaya çalıştığı, çöpten geçimini sağlayan insanlarımızın olduğu Türkiye'de, 18 bin lira ile 24 bin lira arasında değişen paralar ödeyerek bu telefonları almalarına o da şaşırmış, tepki gösteriyor.
Erich Fromm, 'kapitalizm' ile ilgili ne diyordu; "On dokuzuncu yüzyılda, kapitalizmin tasarruf etmeyi seven insanlara gereksinimi vardı. Yirminci yüzyılın ortalarında ise tutkuyla harcayan ve tüketen insana gereksinim söz konusu."
Ergun Aksoy, "Öyle görünüyor ki, bu tutkulu ve coşkulu harcama konusunda kimse bizimkilerin eline su dökemez, hiçbir ülke de bizimle yarışamaz" diyor.
Ben mi?
Adam Smith ve Friedmann'ın isimlerinin sadece mezar taşlarında kalacağı, yeni bir çağı düşlüyorum!