Halbuki geçen ekim ayında sevinmiştik. Çünkü işsizlik oranı yüzde 8,5’e gerileyerek 2012’den bu yana en düşük seviyesinde gerçekleşmişti.
Kasım ayında ise korkutan bir veri geldi. TÜİK'in, Kasım 2023'e ilişkin işgücü istatistikleri, işsizlikte sıkıntılı bir sürece girildiğine işaret eder seviyede.
2024 yılının bütçe görüşmeleri sırasında ekonomideki küçülme eğilimi nedeniyle, işsizlikte bir miktar artma olacağını hükümet yetkilileri de söylemişlerdi ama işsizlikteki artış verileri 2024'ü beklemedi.
Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaş grubunda işsiz sayısı, Kasım 2023'te bir önceki aya göre 115 bin kişi artarak 3 milyon 116 bin kişi oldu.
İşsizlik oranı ise 0,4 puan artışla yüzde 9 seviyesinde gerçekleşti.
Eylül'de yüzde 9,1, Ekimde yüzde 8,5 ve kasımda yeniden yüzde 9'a yükseliş.
Samsun'un da içinde bulunduğu kategoride ise işsiz nüfusun sayısı; 81 bin 910 kişi. İşsizlik oranı ise 8.1.
Buraya kadar anlattığımız resmi işsizlik oranlarıydı. Resmi hesaplarda işsiz olarak kabul edilen verinin toplandığı tarihe kadar olan son dört haftada işe başvurup da iş bulamamış olanların yanı sıra son dört haftada işe başvurmamış ama çalışmaya hazırım diyen işsizler de var. Sistem, kullanılan kabuller gereği bunları işsiz olarak saymıyor.
Bunları da işin içine katarak tanımı resmi işsizlik oranından geniş işsizlik oranına çevirerek oran hesabı yaparsak, işsizlik oranı yüzde 16-17 seviyelerine kadar çıkıyor.
Peki, ekim ayındaki azalmaya rağmen, kasım ayında neden böyle bir artış gerçekleşti. Üstelik asgari ücret artışı, kasım ayında devrede de değildi. Ayrıca mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış işsizlikte görülen bu oynaklıkta, sanayi üretiminde son aylarda yaşanan düşüşün etkili olduğu görülüyor. Sanayi üretim endeksi dün açıklanan verilere göre, Kasım 2023'te aylık bazda yüzde 1,4 azalmış durumda.
İşsizlik rakamlarında genç işsiz nüfusundaki artış da dikkati çekiyor. Buna göre 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 16,5 oldu. Bu yaş grubunda işsizlik oranı; erkeklerde yüzde 14,2, kadınlarda ise yüzde 20,7 olarak tahmin edildi.
Veriler işsizlikte alarm zillerinin çalmaya başladığını gösterse de hala 'iş yok değil. İnsanlarımız nankör iş beğenmiyor iktidarın en ufak suçu yok" diyenleri de duyar gibi oluyorum.
Halbuki şöyle bir düşünseler, işsiz bir kişinin iş beğenmemesi neden olabilir diye böylesine yaygara koparmayacaklar. Bir insanın bir işi beğenmemesi üç nedenle olur; Ya başka bir geliri vardır, ya kendisine önerilen iş onun niteliklerine uygun değildir ya da önerilen ücret onun kabul edemeyeceği kadar düşüktür.
Gelelim bu işsizlik sorununun çözümüne. Türkiye ekonomisi sürekli büyüyen bir ülke olmasına rağmen işsizlik sorununu niye çözemiyor?
Bana göre ilk ve en önemli neden, eğitim sistemidir. Türkiye, artık sıradan mezunlar yetiştiren, üniversite açmayı bir kenara bırakıp, teknik okulların açılmasını teşvik etmeli, iş insanlarını üniversite kurmak yerine kaliteli, donanımlı teknik ve mesleki liseler açmaya yönlendirmelidir.
Aksi takdirde otomobil servislerinin müşteri kabul masalarında makine mühendisi çalıştıran, marketlerin kasalarında işletme mezunu istihdam eden, muhasebe servisinde defter yazma görevinde iktisat veya maliye mezunu çalıştıran bir sistemle, sadece çocuklarımızın değil ülkemizin geleceğini de heba ederiz!