14 Mayıs seçimlerinin ilk turu öncesinde, tüm seçim kampanyası boyunca sakin, halis muhlis, gülümseyen, sevgi dolu bir Kemal Kılıçdaroğlu gördük ekranlarda, miting alanlarında…
Seçimlerin 2. tura kaldığının artık belli olmasının ardından o sakin, halis muhlis Kılıçdaroğlu gitti yerine sert, masaya yumruğunu vurup 'bu-ra-dayım' diyen, sandığa gitmeyen seçmenlere ve Sinan Oğan'a destek verdiği bilinen milliyetçi gençleri sandığa çağırıp, 'Vatan elden gidiyor, sandığa gidin ve kararınızı verin' diye seslenen kaşları çatık ve seçimi kazanmaya daha kararlı bir Kemal Kılıçdaroğlu geldi.
Öyle görünüyor ki önümüzdeki 10-13 günlük süreçte bu sert ve kararlı Kemal Kılıçdaroğlu ile daha sık karşılaşacağız.
Ve yine öyle görünüyor CHP'nin bundan sonraki seçim kampanyasında daha çok milliyetçi seçmeni sandığa götürmek üzerine kurulu.
Aslında Kılıçdaroğlu tam da iki ateş arasında dersek yanlış olmaz. Bir taraftan milliyetçi seçmeni sandığa götürüp, onların oylarını almaya çalışacak, diğer taraftan da Kürt seçmeni küstürmemeye de gayret edecek.
Böyle dengeli bir kampanyayla seçimi alabilir kazanabilir mi derseniz; açık yüreklilikle söylüyorum ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın alacağı en yüksek oyu aldığını varsayarsak, Kılıçdaroğlu'nun oylarını 2. turda daha da artırması çok daha büyük bir olasılık...
Tabii AK Parti, CHP'ye yönelik, HDP (Yeşil Sol Parti) desteğinden yola çıkarak kara propaganda stratejisini daha da sertleştirecektir.
Birinci turdan çok daha sert, çok daha hareketli bir iki haftaya hazır olun. Ama lütfen her şey bittiğinde, birbirinizin yüzüne bir daha bakamayacağınız sözlerden, davranışlardan uzak durun!
Hadi bakalım hayırlısı…