2024 yerel seçimlerine günler kala bir taraftan partilerin aday belirleme süreçleri devam ediyor, diğer tarafta vatandaş sandıkta kime neden oy vereyim sorusuna cevap bulmaya çalışıyor.
Bu seçimlerin en çok merak edilen meselesi ise 2019 seçimlerinde CHP ve İYİ Parti ittifakı sayesinde kazanılan İstanbul, Ankara, İzmir, Adana gibi AK Parti'den Millet İttifakı'na geçen büyükşehir belediyelerinin yeniden kazanılıp kazanılamayacağı.
Her partide bütün formüller işte bu büyükşehirler üzerine kuruluyor, bozuluyor, yeniden formüle ediliyor şu sıralarda. AK Parti mesela. İstanbul başta olmak üzere kaybettiği tüm büyükşehirleri nasıl geri alacağına yönelik kılı kırk yaran hesaplamalar yapıyor ve en uygun adayı bulmaya çalışıyor.
CHP ise İYİ Parti'nin Özgür Özel'in 'iş birliği' olarak adını koyduğu seçim ittifakına İYİ Parti'nin kapıları tamamen kapatması nedeniyle büyük bir sıkıntı içerisinde, çözüm yolları arıyor.
Çünkü herkes biliyor ki Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık koltuğunu kaybetmesinin ardından Ekrem İmamoğlu'nun desteklediği Özgür Özel ve beraberindeki 'değişim' ekibi açısından bu yerel seçimler son derece önemli.
Şayet 31 Mart 2024'te Kılıçdaroğlu'nun döneminde kazanılan büyükşehirler kaybedilirse ya da üzerine yeni belediyeler eklenmezse, bu durum Özgür Özel'in yıldızının sönmesine neden olacağı gibi, yeniden kurultay seslerinin duyulmaya başlanacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok. Ekrem İmamoğlu açısından da gelecekteki Cumhurbaşkanlığı hayalinin daha başlamadan suya düşmesi anlamına geliyor.
İYİ Parti cephesinde de işler çok daha karışık. Meral Akşener'in CHP ile ittifaka kapıları kapamasının yanında 'iş birliği' tekliflerini de elinin tersiyle itmesinin ardından İYİ Parti’de arka arkaya istifa ve disiplin süreçleri yaşanıyor.
Örneğin İstanbul’da CHP ile 'yerel seçim iş birliğini' savunan, İYİ Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Grup Başkanvekili İbrahim Özkan, Genel Başkan Meral Akşener’in isteğiyle görevinden istifa etti.
Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Şeyh Said paylaşımı nedeniyle İstanbul milletvekili Salim Ensarioğlu’nun da disipline sevk edildiğini duyurdu.
Geçen hafta da parti kurucularından İstanbul milletvekili Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, özellikle Ankara ve İstanbul gibi iki partinin ittifakıyla kazanılan yerlerde de ittifaka kapıların kapatılması üzerine partiden istifa etmişti.
İYİ Parti cephesinde yerel seçimlere 3 ay kala sular bir türlü durulmuyor yani. Ama sanmayın ki bu sadece CHP ve İYİ Parti için geçerli. Cumhur İttifakı içerisinde yani AK Parti ve MHP cephesi de hiç de öyle süt liman değil.
Peki böyle bir manzara karşısında biz, yani sen ben, sıradan seçmen yani. Ne istemeliyiz?
Örneğin ben; kaybeden hiç kimse olmasın, kazanan Samsunlu olsun istiyorum mesela. Bu seçimlerde siyasi ideolojiden çok, kente ve kent yaşayanına kim hizmet edebilecekse, kim teminat olarak yaptıklarını gösterebilecekse, kendi çevresi yerine en ücra köşede doğan yeni bir bebek ile son nefesini bu memlekette veren vatandaşı düşünebilecekse, bahaneler değil, hizmet üretebilecekse, insanlığı ve adaleti ile adını yıllarca bu memleketin topraklarına altın harflerle yazdırabilecekse işte o başkanlar, belediye meclis üyeleri ve muhtarlar seçilsin istiyorum!
Yani seçmen kardeşim; 31 Mart’ta gelecek yeni nesillere nasıl bir Samsun bırakmak istiyorsan, şehri kime emanet edeceğini biliyorsun demektir.
Haydi göreyim seni!